66.Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri kapsamında Akşehir Açık Hava Tiyatrosu'nda Çarşamba akşamı düzenlenen Blok3 konseri, birçok açıdan tartışma yarattı. Bu tür şenliklerde davet edilen sanatçıların ve ortaya konan içeriklerin, etkinliğin amacına ne derece uygun olduğu sorgulanmalı diye düşünüyorum. Özellikle son dönemde yaşanan acı kayıplar -12 şehidimizi verdiğimiz bu hassas dönemde- böyle bir konserin içeriği ve tonu çok daha dikkatli planlanmalıydı.
Konserde çalınan şarkıların tonu ve atmosferi, ne yazık ki şenliklerin ruhuna ve ülkenin içinde bulunduğu duruma uygun değildi. Birçok katılımcı gibi ben de bu uyumsuzluğu hissettim. Sanatın, eğlencenin elbette yeri var; ancak zamanlama ve içerik seçimi büyük bir sorumluluk gerektirir. Oysa aynı şenlik kapsamında 6 Temmuz Pazar günü sahneye çıkan Dedublüman konserinde sanatçıların sergilediği duyarlılık, nasıl bir yaklaşımın tercih edilmesi gerektiğini açıkça ortaya koyuyordu. Keşke Blok3 konserinde de benzer bir hassasiyet gösterilebilseydi.
Girişte yaşanan bir diğer sorun ise şenlik görevlileri ve basına verilen kartların toplanmasıydı. Belediyenin uyguladığı bu karar, alanda basın mensubu olarak görev yapan bizlerin kimliğini tam anlamıyla ortaya koymamıza engel oldu. Bu durum, izleyicilerle gereksiz diyaloglara ve karışıklıklara yol açtı. Basın kartları toplandığı için bulunduğumuz alanda çekim yaparken sık sık müdahaleye uğradık, yanlış anlaşılmalara maruz kaldık. Oysa düzeni ve güvenliği sağlamak, bu tür organizasyonların en temel önceliklerinden biri olmalıydı.
Konser sonrası birçok katılımcıdan içeri alkol sokulmasına dair şikayetler yükseldi. Alkolün etkisiyle yaşanan taşkınlıklar, aileleriyle gelen insanlar için tedirgin edici bir ortam oluşturdu. Üstelik açık hava tiyatrosunun kapasitesinin üstünde seyirci alınması, hem izdiham riskini artırdı hem de katılımcılar açısından ciddi rahatsızlıklara yol açtı.
Kültürel etkinlikler, toplumun birlik ve beraberliğini pekiştirmeli; ortak değerlerimizi yaşatmalı. Nasreddin Hoca gibi evrensel bir mizah ve bilgelik figürünü anarken, onun hoşgörüsüne, adalet anlayışına ve halkla kurduğu derin bağa uygun bir atmosferin sağlanması gerektiğine inanıyorum.
Umarız ki bir daha böyle anlamsız kararlar alınmamalı ve kamu adına görev yapan basın mensuplarının görev yapmalarına engel çıkarılmamalı!.. Merve Gökdemir