Bundan yıllar öncesiydi.. Ne zaman kahvehaneye gitsek Ahmet Kaya’nın o şarkısı çalardı. Aklımda kaldığı kadarıyla yazayım:
”Sen zahmet etme yerinden,
Gürültü yapmam derinden,
Parmaklarımın üzerinden,
Su gibi akar giderim”
Bazen gitmeli,
Sevda seni terk etmeden bitmeli.
Yine Ahmet Kaya’nın bir şarkısında olduğu gibi “Vakit tamam, Seni terk ediyorum..”
Bir zamanların kahvehane alışkanlığı Ahmet Kaya’nın şarkılarını da hafızalarımıza kazıdı ya…
“Vakit tamam, seni terk ediyorum”
****
Sevdanın, aşkın bittiği yerde, sen terk edilmeden terk edeceksin,
Gitmeyi bileceksin..
Sevgiyi terk etmek kolay mı?
Ya sevgiliyi?
Bazen gitmeyi de bilmeli…
Kırdınsa “özür “ dilemeli, kırıldıysan…”bir özür “ kabul edilmeli…
Giderken bile olsa, kırmamalı, dökmemeli..
“Hoşça kal” demesini de bilmeli…
****
Gitmek istiyorsa gitmeli,
Sevda bittiyse, aşk bittiyse,
Anılar ne kadar güzel olsa da,
Üstünden bir çizgi çekmeli…
****
Gitmeliyim, gitmeliyim,
Yok, senin için ağlamıyorum,
Beni kırdın ya, sen de haklıydın,
Çok üzgünüm, istemeden de olsa ben de seni kırdım, farkındayım,
Yine de “senin için ağlıyorum” diye yazılmadı bu dizeler,
Vakit tamam; gitmeliyim,
Sen söylemeden ben söylüyorum,
Kusura bakma,
SENİ TERK EDİYORUM,
****
Aniden terk edişlerin,
Bırakıp gidişlerin,
Sadece kendin gitmedin,
Ümitlerimi, sevgilerimi de götürdün,
Ne özrün ne kabahatin,,
Gidecek misin?
İstediğin yere git…
Yollar senin; kısıtlamadan, özgürce at adımlarını,
Vakit tamam,
Sen söylemeden ben söylüyorum,
Kusura bakma,
SENİ TERK EDİYORUM.
