Şehrin akilleri denince seçilmiş siyasiler, sivil toplum örgütleri, basın mensupları, resmi kurum müdürleri ve pek tabii ki, mülki idare amiri olan Kaymakam’dan müteşekkil bir topluluk akla gelir.

Bu gurupta yer alan kişiler şahsiyetlerinden değil temsil ettikleri kurumlardan dolayı elde ettikleri sıfatlardan mütevellit, bu seçkin gurupta yer alırlar.

Öyle ki, sıfatlarını kaybettiklerinde artık o topluluktan da çıkmış veya çıkartılmış olurlar. Haliyle, sıfatları devam ettiği müddetçe temsil ettikleri topluluğa ait olan aktiviteler dışında, şehrin ekonomisini ilgilendiren toplantılar başta olmak üzere, toplumu ilgilendiren her türlü faaliyetlerde bir araya gelmeleri icap eder, hatta bu icabet keyfiyetten değil, mecburiyettendir.

Hal böyle iken, geçtiğimiz günlerde Ticaret ve Sanayi Odası tarafından organize edilen, ilçemiz sorumluluk alanı dahilinde bulunan ticaret ve sanayi alanındaki yatırımların konuşulduğu, Organize Sanayi Bölgeleriyle ilgili mevcut durumun masaya yatırıldığı halka açık yapılan bir toplantıya, şehrin belediye başkanının davet edilmemesi eksiklik değil, yanlış olmuştur.

Adı geçen toplantıya davet edilmediğini basın ve sosyal medya aracılığı ile ''Bu şahsıma değil, beni seçen Akşehir halkına yapılmış bir harekettir. Bu halkı dışlayıcı tavrı kınıyorum'' ifadesiyle halka duyuran belediye başkanının serzenişini, haklı ve yerinde buluyorum.

Belediye başkanının paylaşımı sonrasında biraz araştırarak, işin aslını ve sebebini öğrenmeye çalıştım. Çünkü belediye başkanı Akşehir belediyesi adına, OSB’nin yönetim kurulunda yer alan bir üye olması hasebiyle de zaten OSB toplantılarında alınan kararlar belediye başkanlığına arz edilerek, bilgi sahibi yapılarak imzasına sunulmaktadır.

Evet, belediye başkanının bu toplantıya davet edilmemesinin sebebi; daha önceki OSB toplantılarına davet edilmesine rağmen katılmadığından, billboardlarda, sosyal medya ve basında ilan etmesine rağmen belediyeler birliği toplantısı başta olmak üzere, buna benzer organizasyonlarda sivil toplum örgütlerini davet etmediğinden, ticaret odasının Ramazan ayında ki iftar davetlerine icabet etmediğinden, sponsorluk ve maddi destek talepleri dışında ticaret odasını ziyaret etmemesinden dolayı, ilk kez belediye başkanının adı geçen toplantıya davet edilmediği herkesin diline düşmüş durumdadır.

Ayrıca bu serzenişlere paralel olarak, belediye başkanının diğer STK’ların davetlerine de katılmadığı gibi onları da belediyenin düzenlediği etkinliklere davet etmediği de konuşulmakta.

Bu yazdığım sebeplere ilave olarak, yazılabilecek başka konular da var ama yazımızın özü bozulmasın diye, bu kadarının kafi olduğunu düşünüyor ve bu konunun toplumda daha fazla uzatılmasını da istemiyorum.

Artık bundan böyle, kimsenin kimseyi dışlamadan meseleleri şahsi veya siyasileştirmeden, oturdukları koltukların ve temsil ettikleri makamların hakkını vermelerini, halkımız adına talep ediyorum.

Kimsenin kendini ‘’Kaf dağında’’ mükemmel, karşısındakileri de hakir görmeye hakkı yok!

Siyasiler halkın oylarıyla, sivil toplum örgütleri temsil ettikleri üyelerin oylarıyla seçildiklerini, Kaymakam veya diğer kurum müdürleri de atanmış memur olduklarını, akıllarından çıkartmamaları gerekir.

Milletvekili, belediye başkanı, devlet memurları, oda başkanları (ticaret ve sanayi odası, dernek ve vakıflar hariç) hepinizde o koltuklarda ücret mukabilinde vatana, millete ve özellikle de Şehri Beyza’nın halkına hizmet etmek adına orada oturduğunuzu en iyi bilen mükellef insanlarsınız.

Kibriniz, siyasi ikbaliniz veya hırslarınız adına, keyfinizin kâhyasına danışarak hareket etmeyecek bilinçte olgun kişilersiniz. Bu şaşalı günler daha önce nasıl geçmişse, yine öyle geçecek ve vakti geldiğinde de bitecektir.

Yaptığınız doğruların veya yanlışların, maddi ve manevi sonuçları olduğu malumunuz.

İyiliklerinizin ve faydalı hizmetlerinizin çok olması, mevcut pozisyonunuzda ve sonrasında, halkın sizi bir ömür sırtında taşımasına vesile olacaktır.

Vasat hizmetlerinizin ve yanlışlarınızın çok olması durumunda da, Akşehir’in cadde ve sokaklarında dolaşamaz, halkla selamlaşamaz, çay ocağında muhabbet edecek muhatap dahi bulamayacağınızı hatırlatmak isterim.

Şehri Beyza halkı adına talep ve temennimiz ise; kavga, küslük ve ötekileştirmek değil, Akşehir'imizi kalkınmış bir kent yapmak için el birliği ile çalışmanız olacaktır.

Sağlıcakla kalın muhteremler…