Hastalığın belirtileri ve Çölyak hastalarının uymaları gereken diyete ilişkin önemli bilgiler içeren açıklama şöyle:

“Çölyak hastalığı; genetik yatkınlığı olan bireylerde buğday, arpa, çavdar gibi tahıllarda bulunan ve suda erimeyen glüten isimli proteine karşı duyarlılık sonucu gelişir. Hastalık, çocukluktan erişkinliğe her yaşta ortaya çıkabilir ve Çölyak hastalarının birinci derece akrabalarında normalden daha sık görülebilir.

Belirtileri nelerdir?

Çölyak hastalığı, her yaşta teşhis edilebilmekle birlikte teşhisi zor olan hastalıklardan biridir ve belirti olmaksızın, sessiz gidiş gösterebilir. Belirtiler çoğunlukla ilişkili bir başka hastalığı da düşündürdüğünden, örneğin erken osteoporoz, kansızlık, teşhis edilmemiş laktoz alerjisi gibi hastalıklarla karıştırılabilir.

Belirtileri; uzun süren ishal, tekrarlayan karın ağrısı, uzun süren kabızlık, tekrarlayan kusma, kilo alamama ve kilo kaybı, boy kısalığı, ergenlik gecikmesi, kansızlık, kemik erimesi ve kısırlık ile tekrarlayan düşükler şeklinde sıralanmaktadır.

Glütensiz diyet nedir?

Tedavisi mümkün olan Çölyak hastalığında erken teşhis, Çölyaklıların yaşam kalitesinin tekrar düzelmesi ve kaybedilecek sağlık maliyetinin önüne geçilmesi için son derece önemlidir. Çölyak hastalığında etkin olduğu bilinen tek tedavi, glütenin ömür boyu diyetten çıkarılmasıdır. Glütensiz beslenmenin, hastanın yaşam tarzı olarak hayatına yerleşmesi gerekmektedir. Tedavide, glütensiz diyet dışında başka bir tedavi seçeneği yoktur.

Glütensiz diyet uygulanmasındaki amaç; hastalığın var olan semptomlarını kontrol altına almak, hastaların yaşam kalitelerini arttırmak ve hastalıkları ile ilgili komplikasyonların oluşmasını önlemektir. Hastaların çoğunda, diyet tedavisine tam uyum sağlamalarının ardından klinik bulgularının tamamen düzeldiği gözlenmektedir. Diyete tam uyulmaması veya bırakılması, hastalığın tekrarlamasına neden olur.

Buğday, arpa, çavdar ve yulaf, glüten içeren tahıllar olduğundan Çölyak hastaları tarafından kesinlikle tüketmemelidir. Sebze, meyve, kuru baklagiller, mısır, pirinç, süt ve süt ürünleri, kırmızı ve beyaz et, deniz ürünleri, yumurta, işlem görmemiş kuruyemişlerin tüketilmesinde ise sakınca yoktur.”