Prostat kanserinin, kansere bağlı ölümlerde ikinci sırada yer aldığı hatırlatılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

“Prostat, erkeklerde bulunan; ceviz büyüklüğünde, mesanenin altında yerleşmiş, üreme faaliyetleri için çeşitli salgılar üreten bir salgı organıdır. Prostat kanseri, prostat dokusunu oluşturan bazı hücrelerin anormal seyir göstererek tümör yapıları oluşturması sonucu meydana gelir. Kanserler, prostatın sadece bir kısmından gelişebileceği gibi birden çok kısmında da görülebilir.

Genellikle 65 yaş üstünde görülen bu hastalık, erken dönemlerinde hiçbir belirti vermeyebilir. Fakat tedavi edilmezse zamanla büyüyerek idrar kanalına baskı yaratabilir. Böyle hastalarda idrar yapmayla ilgili bazı şikayetler meydana gelir. Tanı ve tedavide geç kalınmış bazı hastalarda kanserli dokular prostat içinde sınırlı kalmayıp etraf dokulara yayılım gösterebilir.

Nedenleri, Belirtileri

Prostat kanserinin nedenleri; ileri yaş, ailesinde prostat kanseri öyküsü olması, obezite, sigara kullanımı ve sağlıksız beslenme şeklinde sıralanabilir. İdrar yaparken yanma, zorlanma ve idrarda kanama, semende kanama, ileri evrede kemik metastazları, buna bağlı kemik ağrıları ve bazen kırıklar, prostat kanserinin belirtileri arasındadır. Lokalize (prostata sınırlı) prostat kanseri ise sıklıkla hiçbir belirti vermeden gelişir.

Tarama testi yaptırmayan ya da tanı almış olmasına rağmen rutin kontrollerini aksatan bireylerde prostat kanserinin tedavisi gecikmiş olur. Bu durumlarda hastalık ilerlemeye başlar. Kandaki PSA (Prostate Spesific Antigen) düzeyi, mutlaka her hasta veya hasta adayında bakılması gereken önemli bir parametredir. 40 yaşından itibaren mutlaka yılda bir kez klinik muayene, laboratuvar tetkiki ve sonografiden oluşan prostat check-up’ı yaptırılmalıdır.”