Sonuçta öyle de oldu; Rusya birçok yönden ve özellikle Ukrayna konusunda Batı dünyasına tavizler vermek; hatta geri adımlar atmak zorunda kaldı.
Amerika'nın da devreye girmesiyle; durumu öyle acıklı hale geldi ki; Avrupa'nın liderliğini birlikte yürüten Merkel ve Sarkozy; Rusya'yı himaye eden bir role bile soyunmak zorunda kaldılar.
Rusya'nın batısındaki Ukrayna, eskiden kendisinin bir eyaleti gibiydi. O kadar bağımlıydı, Rusya'ya! Avrupa'ya yakın olması ve bilhassa Alman başbakanı Merkel'in, Ukrayna ile yakın ilişkiler kurması; Ukrayna'yı ve Kiev yönetimini; Rusya'ya boyun eğmekten kurtarmış gibi görünüyor. İnşa Allah, Kırım tatarları ve Rusya sınırları içindeki Rus nüfusu kadar; hatta daha fazla olan Türk kökenliler; kendi kültürlerini yaşamak ve kendilerini yönetmek hakkına kavuşurlar; en azından o yönde umutlanırlar.
***
PETROL İTHALATINA ÖDENEN DÖVİZLER; EKONOMİMİZİ YORUYOR
Bizim, ithalata hale ödediğimiz dövizlerin en büyük dilimini; petrol teşkil ediyor. Bundan bir nebze de kurtulabilmek için; kaya gazı denen ve Amerika'nın çok önem verdiği ucuz enerji kaynağını üretmeye teşebbüs ettik mi? Hayır yönetenlerimiz; hiç kafa bile yormadılar o işe!
Aslında bırakın kaya gazını; güneş ve rüzgar enerjisi kullanan sistemler devletçe teşvik edilseydi bile; petrole ödediğimiz döviz epeyce azalabilirdi. Ama bunu düşünen bile yok. Bütün uğraşlar, koltuğu sonsuza kadar tapulayabilmenin hatta padişahlık usulü, aynı aile elinde tutabilmenin yolları üzerine yoğunlaşıyor.
Bu durumun düzeleceğine hiçbir umudum yok! İki önemli isteğim ver:
1-"Acaba, halkımız elektrik ve gaz giderlerini azaltabilmek için; Rüzgar ve güneş enerji sistemlerine, biraz olsun önem verir mi?
2-Sanayicilerimiz ve büyük zenginlerimiz; daha çok para kazanabilmek için; güneş enerjisi panelleri üretimine ağırlık verirler mi? gibi, olmayacak düşler görmekle avunuyorum.