“Her canlı ölümü tadacaktır. Kıyamet günü yaptıklarınızın karşılığı size eksiksiz olarak verilecektir. Kim cehennemden uzaklaştırılıp cennete konulursa, o gerçekten kurtuluşa ermiştir. Dünya hayatı, aldatıcı zevkten başka bir şey değildir.” (Âl’i İmran Suresi, Ayet 185)

 

Dünya o kadar kısa ki….Bir göz açıp kapayıncaya kadar…

Zamanımızı öyle bir harcıyoruz ki…

Sanki hiç ölmeyecekmiş gibi…

Bilmiyor muyuz ölüm son değil.

Düşünün bir kere, her insan yatağa giriyor ya sanki her sabah mutlaka yeniden gözlerini hayata açacak, sanki hiç ölmeyecek gibi..

Bir hırs..

Bir telaş…

Böyle böyle koca bir ömür gidiyor..

Nedir ?

Mal ve servet biriktirme peşinde koşmak,

Nedir?

Şehevi duyguların ardından koşmak..

Nedir?

Üç kişinin içinden birisi gidince hemen ardından dedikoduya, boş konuşmaya geçmek, gevezelik etmek…

Nedir?

Kendini bu kadar beğenmişlik…

Nedir?

Dünya menfaat dünyası mı? Ötekinin berikinin meşru menfaatlerine engel olmak mı?

Nedir?

Cimrilik yapmak.

Nedir?

Ölümü anmamak.

Nedir?

İbadetlerini unutmak.

****

Yunus Emre der ki;

İş bu söze Hak tanıktır,

Bu can gövdeye konuktur,

Bir gün ola çıka gide,

Kafesten kuş uçmuş gibi.

            ****

İnsan derler ya hani, “insan olacak”, adam gibi adam olacak.

Yok öyle, boş yere gevezelik yapmayacaksın…

Alçak gönüllü olacaksın..

Büyüklük taslamayacaksın.

Herkese faydalı olmaya çalışacaksın..

İkiyüzlülükten kaçınacaksın..

Güzel, doğru, insanlarla muhabbetini artıracaksın,

…ve en önemlisi de ibadetlerini aksatmayacaksın..

Haramdan kaçınacaksın…

****

         

            Az yaşa, çok yaşa, ölüm gelecektir başa…

            Kaçınılmaz gerçek…

            O zaman ne servetin, ne mevkin, ne eşin, ne dostun, ne de güvendiklerin kurtaramayacaktır seni…

            Sen her gece sabah mutlaka uyanacakmış gibi yattığında yatağına, ölümü unutsan da ölüm unutmayacaktır seni.

            Bu dünyanın üstü varsa altı da vardır…

            Sakın unutma…

            Ölüm son değil.