Rusların veya bir şirketlerinin, ülkemizde nükleer santral kurup, ürettikleri elektriği bize satmaları yolunda bir anlaşma; sonsuz sakıncalar getirir. Bu yanlış ve tehlikeli hayalden ve teşebbüsten vazgeçmek şarttır.

  1-Rusya'da bir nükleer santral patladı!

 2- Radyasyon geniş Rus topraklarını ve hatta Karadeniz'i de aşarak bize kadar ulaştı.

 3-Japonlar bu konuda ve teknolojide daha öndeler. Buna rağmen, onların nükleer santrallerinden biri de patladı. O gün Torunlarımdan biri kazandığı bilgisayar mühendisliği doktorasına başlamak için, Singapur üzerinden Tokyo'ya varmıştı. Durum o kadar kötü ve umutsuzdu ki, aynı gece geri döndü. O patlamanın verdiği zararların ve ekonomik darbelerin  yaralarını; çok çalışkan ve vatansever Japon dostlarımız henüz iyileştirebilmiş değiller. Dünyanın en düzgün ve sağlam ekonomisi olan Japonya, altıncılığa geriledi.

 4-Düşmanı çok bir ülkeyiz. Birinci Dünya Savaşı, bizi toptan imha etmek ve dünya yüzünden silmek için çıkarıldı. BU teşhis kendimize çok önem veren bir gururlanma değil; gerçek! Osmanlı İmparatorluğu'nun Viyana'yı kuşatmış olmasını batılılar hiç hazmetmedi.  Güçlü imparatorluğumuz, onları o kadar yıldırdı ki; birbirini sevmeyen ve aralarında büyük problemler olan dünya devleri ve cüceleri; bize karşı birleştiler. O işbirlikleri ve Türklere karşı kinleri, bugün halen sürüyor. Başımızda ne gibi belalar varsa; nasıl oyunlar oynanıyorsa; bunu yapanların arkasında mutlaka dünya devleri ve batılı sömürgecilerin eli, planları ve zararımıza akıttıkları sonsuz servetler çıkar. Terörün arkasında da onların eli, paraları ve türlü çeşitli planları vardır. Böyle bir ortamda, ülkemize kurulacak yerli veya yabancı nükleer santral; sonsuz tehlike demektir. Atom bombasını kucağımıza alıp uyumak gibi bir tedbirsizliktir.

Rus karşıtı olduğumu sanmayın. Büyük komşumuzun doğal kaynakları ve zenginliği sonsuzdur. Ankara'da ve İstanbul'da yılda bir gördüğünüz Limuzin; Moskova ve Leningrad'da sıkça karşınıza çıkar. Rus kadınlarının güzellikleri kadar, çalışkanlıklarına da hayranım. Nükleer santral yapımı ve işletilmesi yüzünden, aramızda ihtilaflar ve alacak verecek davaları çıkacaktır. Böyle bir şey ekonomiye ve barışa zarar verir.

 5-Türkiye Güneş ve Rüzgar enerjisini kullanma konusunda sıkı bir kampanya açsa; petrole ve gaza, hatta başka hiçbir çeşit enerjiye ihtiyacı kalmaz. Dünya yenilenebilir ucuz enerjiye yönelmişken; bizim gelişmeleri görmezden gelerek nükleer santrale yönelmemiz intihar olur.

6-Atıklarımızı ve çöplerimizi ise hiç değerlendirmedik. Oysa sadece bunlardan bile, tüm ihtiyacımızı karşılayacak kadar enerji elde edilir. Çok yeni ve büyük birkaç yeni site; çöpleri ayrı, atıkları ayrı toplamaya henüz başladı. Bunları değerlendirecek tesisler ise hiç yok! Eğer tüm olanaklarımız akıllıca kullanılsa; iki atom santrali kadar elektik üretiriz. Elektriği depolayacak aküleri geliştiren ve imal eden bir sanayi kurmamız da şarttır.

7- Nükleer santral  yapmak veya ellere yaptırmak bahanesiyle; nükleer silah da yapmayı hayal edenler varsa; onlara deli demek gerekir. Bize bunu kesinlikle yaptırmazlar. İran Nükleer işiyle uğraştığı için tehdit altında. Öyle bir maceraya girecek kadar zengin de değiliz. Petrol ve gaz zengini İran bile, nükleer santrali henüz başarmış değil. Kaybettiğimiz alemşümul gücümüze; ancak çok akıllı ve tedbirli davranarak ulaşabiliriz. Yenilenebilir ve zararsız yeşil enerjiye yönelmek, atacağımız en önemli ve yararlı adım olacaktır. Bunu başarırsak dünyanın hayranlığını kazanırız. Bize karşı soğuk ve hatta düşmanca tavırlara sahip olan tüm çevreler de, yakınlık gösterirler. Yerli enerji üretenler her türlü devlet desteğini görmeli.

}