Bizleri yaratan Allah CC. Hazretlerinin Resulüm dediği,

Kuran-ı Kerimin Ayetlerinde sevgisini beyan ederek övdüğü,

Gökler derinliklerinde: Aciz insan aklı ile izah edilemeyen, Miraç ile mükâfatlandırıp Risalet ve nübüvvetini taçlandırdığı,

            İnsanlık âleminin yüz akı,

Kâbe Müşriklerinin, Kâbe etrafında Kolonileşmiş, o devirin küresel kapitalizmini ve emperyalizmini yıkan, putlara tapmayı, putlardan tanrıcılığı ayakaltına alan,

Kâbe-i Muzamadaki putları yerle bir eden, yeğeni Hazreti Ali KV. Efendimizi Mübarek Omuzlarına çıkartarak yüksekte asılı putları devirten,

Ehlibeytin Mübarek Dedeleri,

Zekât ve Sadak-i Fıtır gibi yardımlaşmalarla İslamiyet içinde Sosyal Adaleti öne çıkaran, gariplerin dostu,

Âdem Atamız Safiyullahın, Levhi Mafuzada, Cennette Allah CC ile Muhammet Mustafa SVS. Adını yan yana ve beraber gördüğü, Uğruna Cenneti terk ettiği, İnsanlığın Şeref Abidesi:

Nur Muhammet Mustafa SVS. Efendimizin: Kutlu Doğum Haftası 1989 Yılından beri, her yıl nisan ayı içinde kutlanmaktadır. İlçemizde de bu yıl da: Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimizin KUTLU DOĞUM HAFTASI başlamıştır. Bu sevginin bir yıl süreceği mutlaktır. Emek verenlere şükranlarımızı sunarız.

 Allah CC. Hazretleri Resulullah, Habibullah SVS. Sevgisini tüm gönüllere yerleştirsin. Bu haftanın önemine binaen Şeyh Galip’ e Ait bir şiiri arz ederim.

 

 

 EFENDİM

 

Sultân-ı rüsûl, şâh-ı mümeccedsin Efendim!...
Bîçârelere devlet-i sermedsin Efendim!...
Dîvân-ı İlâhîde ser-âmedsin Efendim!...
Menşûr-ı le’amrüke mü’eyyedsin Efendim!...

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Tâbiş-geh-i ervâh-ı mücerred güherindir…
Mâlişgeh-i ruhsâr-ı melik hâk-i derindir…
Ayîne-i dîdâr-ı tecellî nazarındır…
Bû Bekr Ömer, Osmân ü Ali yârlarındır…

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!

Hutben okunur minber-i iklîm-i bekâda…
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda…
Gülbâng-i kudûmun çekilir Arş-ı Hudâ’da…
Esmâ-i Şerîfin anılır arz u semâda…
Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Ol dem ki velîlerle nebîler kala hayrân…
‘Nefsî’ deyü dehşetle kopa cümleden efgân.
Ye’s ile usâtın ola ahvâli perîşân.
Düstûr-ı şefâ’atle senindir yine meydan…

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Bir gün ki dalıp bahr-ı gama-ı firkate gittim.
İlden yitirip kendimi, bîhodluğa yitdim.
İsyânım anıp, âkıbetimden hazer itdim:
Bu matlâ’ı yâd eyledi bir seyyid işitdim.

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Ümmîddeyiz ye’s ile âh eylemeyiz biz!
Sermâye-i îmânı tebâh eylemeyiz biz.
Bâbun koyup ağyâre penâh eylemeyiz biz.
Bir kimseye sâyende nigâh eylemeyiz biz.

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...

Bî-çâredir ümmetlerin isyânına bakma…
Dest-i red urup, hasret ile Dûzâha kakma…
Rahm eyle amân, âteş-i hicrânına yakma…
Ez-cümle kulun Gâlib-i pür-cürmü bırakma.

Sen Ahmed ü Mahmûd u Muhammed’sin Efendim!
Hak’dan bize sultân-ı mü’eyyedsin Efendim!...