Aşağıda Övgüsünü sunduğumuz Divan Şairimiz; 1821 yılında, Bulgaristan Koniçe'de Dünyaya geldi. Adı Musa Kâzım'dır. Babasıyla beraber çocukluk yıllarında İstanbul'a geldi. Divan-ı Hümâyun Kalemine memur oldu. Mühime ve Maliye Mektûbî kalemlerinde görevlerde bulundu. Asâkir-i Hassa Kitâbetine yükselerek, Alay eminliğine gibi yüce bir göreve yükseldi.
Yazdığı hicivleriyle ün saldı. Mütercim Rüşdü Paşayı hicvedince 1862'de Kıbrıs'a sürgün edildi. Yusuf Kâmil Paşanın sadrazamlığında affedildi.
1863 İstanbul'a döndü.
1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşında ferik rütbesiyle Dördüncü Ordu Komutanı oldu. 7 Mayıs 1890 da Üsküdar'da vefat etti. Aziz Mahmud Hüdâyî Türbesi Hazretlerinin bahçesine defnedildi.
Ehlibeyte muhabbet duyan ve sünni gelenekten gelen, Ehli Aba aşığı olan Kâzım Paşa, çeşitli hicviyeleri yanında Başta Peygamberimiz Nur Muhammet Mustafa SVS Efendimiz ve İmam ve Son Halifemiz Hazreti Hüseyin RA. Efendimize na'tlar ve mersiyeler de yazdı..
Kâzım Paşa Tarafından Yazılan
Mersiye (ÖVMEK -ÖVGÜ)
Zâlimler el urup hep şemşîr-i can-rübâya
Kasd ettiter serâpâ evlâd-ı Mustafâ’ya
Devrân olup müsâid ol kavm-i bî-hayâya
İsal olundu bî-dâd ser-hadd-i intihaya
Kimler eder tahammül yâ Rab bu ibtilâya
Âmâc edip vücudun bin nâvek-d kazaya
Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya
Cibril var haber ver sultân-ı enbiyâya
Cûş eyleyip belâya mânend-i mevc-i tûfân
Keştî-i eftl-i beyti ikildi şikest ü viran
Maktul olup ser-â-ser ashâb-ı âl-i zî-şân
Yek-tâ-rev oldu ol men çim âfitâb-ı rahşân
Her yandan etti savlet hınzîr veş Yezîdân
Ser-tâ-be-pâ vücudun zahm eyleyip kızıl kan
Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya
Cibril var haber ver sultân-ı enbiyâya
Ashâb u âlînin hep kibarı vü sıgârı
Bir bir kılıp önünde azm-i huzûr-ı Bârî
Dil teng edip susuzluk tâ arşe oldu sârî
Ezvâc-ı tâhirâtın feryâd-ı bî-karârı
Her yüzden etti tazyik a’dâ o şehriyârı
Ahir çıkıp elinden dâmân-ı ihtiyarı
Düştü Hüseyin atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya
Cibril var haber ver sultân-ı enbiyâya
Yârân olup ser-â-pâ mest-i mey-i şehâdet
Meydanda kaldı tenhâ ol mihr-i evc-i hacet
Bu hâl olup adûya ser-mâye-i cesaret
Etrafın aldı birden ol kavm-i pür-dalâlet
Yetmiş iki yerinden mecruh olup nihayet
Bundan ziyâde harbe Hak vermeyip icazet
Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya
Cibrîl var haber ver sultân-ı enbiyâya
Ol şâh-ı din-penâhı tenhâ görünce düşman
Etti hücum u savlet şiddetle her taraftan
Bir hâle vardı âhir zahm-ı hadengd âhen
Mânend-i kasr-ı cennet cisminde oldu rûşen
Envâ’-ı yârelerden her canibinde revzen
Kâzım olup nihayet bî-tâb harb ederken
Düştü Hüseyn atından sahrâ-yı Kerbelâ’ya
Cibrîl var haber ver sultân-ı enbiyâya
Kâzım Paşa