Geçtiğimiz günlerde Konya’nın Kulu ilçesinde meydana gelen 5.2 büyüklüğündeki deprem bir kez daha yüzümüze sert bir gerçeği vurdu: Bu topraklarda deprem unutulmaz, sadece unutturulur. Ve biz, unutmayı çok iyi biliyoruz.
Şimdi bazılarının sesi yükseliyor: “Ya Konya’da da mı deprem olurmuş?” Evet olur. Kulu’da oldu. 2021’de yine aynı yerde olmuştu. Oluyor, olacak da. Çünkü bu topraklar diri faylarla örülü. Sandığımız gibi ‘güvenli bölge’ falan değiliz.
Biz Akşehirliler olarak bu konuyu daha da ciddiye almalıyız. Çünkü Akşehir, geçmişte büyük depremler yaşamış bir şehir. 2000 yılındaki deprem hâlâ hafızamızda. Daha eskiye gidersek tarih boyunca defalarca sarsıldık. Akşehir Fay Zonu hâlâ diri, hâlâ aktif. Şehrimizin tam içinden geçen faylar var ve bu gerçeği bilerek yaşamak zorundayız.
Biz yıllardır söylüyoruz,söylemeye de devam edeceğiz: Her deprem bir uyarıdır. Bu 5.2’lik sarsıntı bir şans. Kimsenin burnu kanamadan yaşadık. Ama bu bize bir fırsat sundu: Hazırlıklı olmak için.
Sormamız gereken sorular belli:
• Eviniz depreme dayanıklı mı?
• Deprem anında -sırasında-ve sonrasında ne yapacağınızı biliyor musunuz?
• Ailece bir acil durum planınız var mı?
•Afet ve Acil Durum (deprem) çantanız hazırmı ?
• Belediyemiz, muhtarlıklarımız, mahallelerimiz bu konuda ne kadar organize?
İşte bu yüzden bizler de Yaren Arama Kurtarma Derneği olarak durmadan çalışıyoruz. Eğitimler veriyoruz, tatbikatlar yapıyoruz, herkesi gönüllü olmaya çağırıyoruz. Çünkü afet bilinci sadece deprem sonrası enkaz kaldırmakla değil, deprem öncesi hazırlanmakla başlar.
Kulu’daki bu depremi ciddiye almazsak, sıradaki biz olabiliriz. Bu uyarıyı doğru okuyalım. Bugünü bir milat yapalım. Çünkü deprem, bizimle sürekli konuşuyor. Duyan kulaklara, gören gözlere selam olsun,
Afetsiz günler dilerim.