Konya Şeker, tohum ve gübre desteğinden sonra 34.5 Milyon TL’lik motorin avansını da dağıtmaya başladı.

Üreticinin yanında yer almaya devam eden Konya Şeker, tohum ve gübre desteğinden sonra 34.5 Milyon TL’lik motorin avansını da dağıtmaya başladı. Konya Şeker’in birinci önceliğinin; çiftçinin, üretenin yanında yer almak olduğunu ifade eden AK Parti Karaman Milletvekili ve PANKOBİRLİK Genel Başkanı Recep Konuk, “Biz yokluğun ve yoksulluğun karşısında, üretimin ve üretenin yanındayız. Onun için de çiftçi ile randevumuz hasat günü ile sınırlı değil. Biz o hasadın bol ve bereketli olması için tohum tarlaya düşmeden çiftçimizi desteklemeye başlıyor ve hasada kadar da sonrasında da yalnız bırakmıyor, ihtiyaç anında da hep yanında oluyoruz ” dedi.





34.532.182 TL’LİK MOTORİN AVANSI DAĞITILACAK



Türkiye’nin en büyük 5 gıda şirketinden birisi olan ve bu gücünü üretimden alan Konya Şeker, çiftçinin finansman sıkıntısına düşmemesi, piyasadaki dalgalanmalardan zarar görmemesi ve daha çok üretebilmesi için, tohum ve gübre desteğinden sonra motorin avansını da dağıtmaya başladı. Bu çerçevede 16 Mayıs 2018 Çarşamba günü 34.532.182 TL tutarında, 5.974.426 Litre motorin avansı çiftçilerin hesabına aktarılacak. Konya Şeker’in, tam da sulama, ilaçlama ve gübrelemenin yapılacağı bir dönemde verdiği motorin avansı çiftçiler için can suyu niteliğinde.





BÜYÜRKEN BÜYÜTÜYOR, GÜÇLENİRKEN GÜÇLENDİRİYORUZ



Konya Şeker’in başarısının en büyük sırrının üreticiyi desteklemek, üretici ile birlikte büyümek olduğunu vurgulayan Recep Konuk, “Avans uygulaması bir şirketi tarif için en önemli göstergelerden biridir. Bir şirket, üretim odaklı mı, üretici odaklı mı avans uygulamasından anlarsınız. Eğer önceliğiniz üretim ve üretici ise o toprağa atılacak tohumdan, o toprağı işleyecek traktörün deposuna kadar hatta o toprağı işleyecek üreticinin günlük ihtiyaçlarına kadar her şeyi düşünür ve mazeret değil çare üretirsiniz. Bu desteklerimizin çiftçimizle aramızdaki ünsiyeti güçlendirdiğini biliyoruz, büyürken büyütüyor, güçlenirken güçlendiriyoruz. Tohum toprağa düşerken başlattığımız desteklerimiz, ürün hasat edilene kadar kesintisiz sürüyor. Biz çiftçi kuruluşuyuz, bunun için her zaman şunu ifade ediyoruz; bizim için büyük karlardan daha önemlisi çiftçimizin güçlü olması, kimseye muhtaç olmadan üretimini sürdürmesidir.



Yaptığımız alımlarla çiftçimizin ürettiği ürünü değerli hale getiriyoruz ama ondan daha önce üretirken çiftçimizin omuzundaki yükü de hafifletiyoruz. Bu büyük rakamları üretime destek olmak için ayırmak, üreticiyi desteklemek için vermek her şirketin harcı değildir.



Bu kadar büyük paraları 6-10 ay süre ile peşin ödeyip tarladaki üreticiyi ve tarladaki üretimi desteklemek için bir şirketin iki tane olmazsa olamazının olması gerekir. Birincisi o büyük paraları ödeyecek finansal güce sahip olmanız gerekir. İkincisi ise bilanço rakamları ve karlılık yerine birinci önceliğinizin çiftçi, üretici olması gerekir. Eğer paranız var ama önceliğiniz ticaret ise üretimi desteklemeyi birinci öncelik olarak görmüyorsanız,  paradan para kazanmanın yolunu ararsınız. Çiftçi dostuysanız, önceliğiniz tarladaki üretimdir. Ama paranız yoksa elinizden duadan başka bir şey gelmez. O nedenle hem imkân olacak hem de niyet halis olacak. Bizim niyetimiz halis, durduğumuz yer de belli, çiftçinin yanı. Bizim tarafımız bellidir. Biz yokluğun ve yoksulluğun karşısında, üretimin ve üretenin yanındayız. Biz üretimin destekçisiyiz. Biz sonuç odaklı değil süreç odaklı bir kurumuz. Onun için de çiftçi ile randevumuz hasat günü ile sınırlı değil. Biz o hasadın bol ve bereketli olması için tohum tarlaya düşmeden çiftçimizi desteklemeye başlıyor ve hasada kadar da sonrasında da yalnız bırakmıyor, ihtiyaç anında da hep yanında oluyoruz O nedenle paramızı bankada büyütmek yerine avansla çiftçiyi destek oluyor ve tarladaki üretimi büyütüyoruz” diye konuştu.