ABD nin başına seçilen, kibir, gurur, azgınlık, şımarıklıkla dünyaya meydan okumaya başlayan TRUMP kuklaları Netanyahu, Firavunlara ne kadar benziyorlar.

Kendisi de Psikiyatri profesörü olan Sefa Saygılı' nın Trump hakkındaki; " Dünya bir deliye emanet" ifadesiyle yazdığı yazıda şöyle diyor: Tekrar ABD Başkanı seçilince bütün dünyayı endişe ve sıkıntı kapladı. Çünkü bu kişinin tavır ve davranışları aklen dengesiz ve güven vermez biri olduğunu gösteriyordu.

Daha yenilerde ABD’de 200’den fazla ruh sağlığı uzmanı, Cumhuriyetçi başkanı Donald Trump’ın şiddetli ve tedavi edilemez kişilik bozukluğu belirtileri gösterdiğini öne süren bir açık mektup yayınladı. New York Times’ta tam sayfa ilan olarak yayınlanan mektupta, uzmanlar Trump’ın liderlik için fena halde uygunsuz olduğunu ve demokrasi için varoluşsal bir tehdit oluşturduğunu belirttiler

Kur'an-ı Kerim bize Firavun'un zulümlerini çokça anlatıyor. Yeni doğan erkek çocuklarını, saltanatımızı elimizden alacak korkusuyla öldürmeleri, kadınları sağ bırakmaları, toplumda düşünme ve cesaret diye bir şey bırakmadan  tamamen köleleştirerek ve kendisini "Ben sizin en yüce Rabbiniz değil miyim?" (Nâziat suresi  24) diyerek ilahlığını ilan etmişti.

Tam bir diktatör olan Trump ve arkasındaki zengin Karun'lar; Dünya bizden sorulur diyerek bir oyana, bir buyana tehditler savurmakta dünyaya korku salmaktadırlar. Tıpkı Firavun'un iman eden eskinin sihirbazlarına "eğer imandan dönmezseniz el ve ayaklarınızı  çapraz vari keseceğim" diyordu. O mü'minler ise imanın insanı getirdiği azim ve kararlılıkla; "Biz Allah'a iman ettik, sen bizim dünyamıza müdahale edebilirsin ama Biz Allah'a ve ahirete iman ettik, O'na döneceğiz, (bu yoldan asla dönmeyiz)" Şu'ara suresi 39-50 diyorlardı.

ABD de kıtanın asıl sahibi  kızılderilileri yok ederek, Japonya'nın Hiroşima ve Nagaziki'ye attıkları ve iki yüz elli bin insanı iki bomba ile birden katlettikleri vahşetler tarihin kirli sayfalarını oluştururken, sanki yenileri görünür gibi.

Trump, daha koltuğa oturmadan "Eğer cumartesi gününe kadar esirler salınmazsa Filistin'de kıyamet  kopar" derken  artık insan haklarının, hukukun bittiğini, dünyada tekrar orman kanununun başladığını, dediğimiz olmazsa "kıyameti koparırız" diyerek, vahşi hayvanların  hakimiyeti gibi bir rüzgar estiriyor.

Ebrehe kurduğu fil ordularıyla yenilmiş ekin sapı gibi sadece iskelet kalmışlardı. Hitler elli milyondan fazla insanın katledildiği ikinci Dünya Savaşı'nda "Tanrım istersen sana dünyayı insansız teslim edeyim" diyecek kadar kibirliydi.  Bugün zalimler hep lanetle anılıyorlar. Tıpkı Nemrut, Ebu Cehil, Stalin, Mussolini vb leri gibi.

Mescidi Aksa' nın bekçiliğini yapan Filistinlilerin o topraklardan çıkması- çıkartılması bütün müslümanların yüz karası olur. Her Müslüman bunu düşünmeli ve haklı Filistin davasında maddi ve mânevi destekleriyle Filistin'in yanında olmalıdır.

Tam bir terör devleti İsrail bu topraklarda her zaman bir çıban başıdır.

Zalimler ancak güçten anlar. "Güç hazırlayın" diyen Allah'ın emri gereği Müslümanlar ve hakkın yanında yer alan insanlık,  birlik ve güçlü olmak ,yeni zulümlerin tekrarının önlenmesinin tek yoludur.

İbrahim'ler Nemruttan,

Musa' lar Firavundan korkmaz.

Firavunlar denizde boğulmaya,

Ebrehe'nin fil ordularının yenilmiş ekin sapı gibi olmaya mahkumdur.

Üstün ve kalıcı olan her zaman Hakk' dır.