Son günlerde Sosyal Medyada bir karikatür dolaşıyor. Bir aile resmi çizmiş küçük bir çocuk; anne, baba ve üç çocuktan oluşan. Resmi çizen çocuk, gerçek hayatta üç çocuklu bir ailenin çocuğumu yoksa son dönemdeki söylemlerden etkilenerek mi resme üç çocuk çizdi onu bilemiyorum. Zaten konumuzda üç çocuklu aile değil. Çocuk resimde babayı aileden biraz uzak çizmiş ve babanın elleri ve ağzı da yok. Öğretmeni çocuğa babanın ellerini ve ağzını unutmuşsun dediğinde çocuk, babanın ellerini annesini dövmesin, ağzını da küfür etmesin diye çizmediğini söylüyor. Malum 25 Kasım kadına şiddeti önleme günü olarak biliniyor. Yukarıda bahsettiğimiz çizimde bugünün anlam ve önemine uygun bir çizim. Toplumumuzda kadının dövülmesi çok sık rastlanılan bir olay. Bunun temel nedeni toplumsal eğitim eksikliğinden kaynaklanıyor. Kadına şiddetin sorumlusu da yine bizleriz. Çocuklarımıza kötü örnek olmazsak çocuklar bir nesil sonra bilemediniz iki nesil sonra kadına şiddet uygulamaktan vazgeçecekler diye umuyorum. Toplumsal değişim öyle kolay olmuyor bunun için birkaç kuşak zaman geçmesi gerekiyor. Kadının ailedeki yeri ve konumu ancak böyle sağlamlaşacak ve yükselecek. Bizler kadının soframızdaki yerinin evdeki öküzden sonra geldiği dönemleri daha yeni yeni atabildik. Atalarımız da kadına karşı şiddeti destekler nitelikte sözler söylemişler; Dayak cennetten çıkmadır, Kızını dövmeyen dizini döver, Kadının sırtından sopayı, karnından sıpayı eksik etmeyeceksin gibi. Avrupada da buna benzer atasözü örnekleri vardır. Mesela Almanlar, kadınları ve pirzolayı ne kadar döversen o kadar iyi olur derler. Ben babamın annemi dövdüğünü hiç görmedim. Bende bu güne kadar kadınlara hiç el kaldırmadım. Yani babam benim için iyi bir model oldu. Bir atasözü vardır bizde; oğlan babadan öğrenir kahve gezmeyi, kız anadan öğrenir sofra düzmeyi diye. Onun için aile içi şiddetten vazgeçerek çocuklarımıza iyi örnek olalım ve topluma sağlıklı nesiller yetiştirelim. Dinimizde kadınlar kutsaldır. Peygamber efendimiz “Cennet anaların ayaklarının altındadır” demişlerdir. Ulu Önder Atatürk’de Türk kadını için “Ey kahraman Türk kadını, sen yerde sürüklenmeye değil, omuzlar üzerinde göklere yükselmeye layıksın” demişlerdir. Aile içi şiddetin olmadığı günleriniz olması dileğiyle…