Çok eskiden acayip alet ve oyuncaklar Çin'den gelirmiş. Bu söz o zamandan kalmış. "Bunu yapan da bir kişi" sözcüğü; "BİZ NEDEN YAPMIYORUZ, YAPAMIYORUZ?" dertlenmesi anlamındadır.
İthalatımızın önemli bir kısmını, Çin'den dövizler ödeyerek satın alıyoruz. Avrupa'dan ve diğer batı ülkelerinden ithal ettiğimiz mallarda bile; Çin'de imal edilmiş bir girdi, mutlaka oluyor ve bulunuyor genellikle.
Çin'de Uygur kardeşlerimiz de yaşıyor ve çalışıyor. Kendileri ve kültürleri ağır baskılar altında. Gene de, sonuçta oranın baskı altındaki vatandaşı durumundalar. Rabia Kadir adlı kahraman Türk kadını; oradaki Türklerin haklarını savunmak için ömrünü harcadı! Kendini feda etti.
*Biz Çinlilerin başardığı üretim tekniklerini niçin başaramıyoruz?
*Niçin ithalatımız, ihracatımızı karşılamıyor? Bu yüzden de cari açıklarda boğulmaya neden halen boyun eğiyoruz?" diyerek; sürekli kafa yoruyor ve üzülüyorum.
*Öbür yandan Almanya'da beş milyon veya fazla üretici vatandaşımız yaşıyor.
İkinci Cihan savaşında büyük kayıplar veren Almanya, kol gücü ihtiyacından dolayı kapılarını yabancı işçilere açtı. En çok da bizim vatandaşlarımız çalışmaya gittiler. Çoğunluğu oraya yerleşti; birçoğu vatandaşlık da kazandı; çifte vatandaşlık sahibi oldular.
Almanya, kaliteli üretim teknolojileri ve kapasitesi bakımından dünyanın önde gelen önemli bir ülkesi! Orada çalışıp geri dönen vatandaşlarımız; Almanya'da gördükleri sanayi kuruluşlarının benzerlerini burada kursalar; veya sermaye sahipleriyle anlaşarak kurulmasına yardım etseler; ne güzel olurdu...
Ne yazık ki, öyle örneklere de hiç rastlamadım.
Naçiz kardeşiniz olarak; orta birinci sınıftan sonrasını katıldığım parasız yatılı sınavlarını kazanarak okudum. Denizli Lisesinin orta ve lise kısmını; sonra Siyasal Bilgiler Fakültesini de devlet hesabına okudum. Hukuk diploması da alarak; Kaymakamlık, Avukatlık ve sonra da, avukat olarak çalıştığım Akşehir'den seçilerek milletvekilliği yaptım. Hukuk, yönetim ve politika hatta edebiyat dallarında yirmiden fazla kitabım yayınlandı.
Devletimiz sanayici ve o dalda uzmanlar yetiştirmek için de burslar vermeli! O dalda yetişecek elemanları yetiştirmek de, yeni iş ve üretim alanları açılmasını başarmak da, ayrı bir uzmanlık işidir. Burs ve eğitim verilecekse; artık o alanlar için verilmeli. Çok başarılı ve umut vadeden elemanlarımızın, yabancı ülkeler tarafından çalınması da önlenmeli:
Biz orta kısımda iken, lise son sınıftaki üstün zekalı ve çok yakışıklı bir ağabeyimizi okyanus ötesi yabancı ülkelerin en zengini, alıp götürdü. Kızlar ona hayrandı ve Başka vilayetlerin çoğunda bulunmayan lise; onu yetiştirdiği için gururluydu. Kandırıp okyanus ötesine götürdüler! Kim bilir gittiği kıta devletine ne kadar çok yararlı olmuştur.