Barıştan önce, savaş, sevgiden önce nefret, dostluktan önce düşmanlık, iyilikten önce kötülük istemek, tam bir akılsızlıktır. Böyle istekleri maalesef görebiliyoruz.
Tarihte bunların sayısız örnekleri vardır. Anne- baba, çocuk, kardeş, eş veya komşularıyla anlamsız yere küs, kırgın olanlar, içki, kumar, hırsızlık, fuhuş bataklığında aile ve toplum hayatını yıkanlar ve bu haliyle iyi birşey yaptığını zannederek kendine ve başkasına zarar verenler, iyilikten önce kötülüğü tercih edenlerdir.
Kur'an-ı Kerim (Ankebut 53-4) de" Allah'tan azap, helak olma, taş yağdırmasını isteyenlerden bahsediliyor. Allah teâlâ bunlara, niçin iyilikten önce kötülük istiyorsunuz? (Neml süresi 46) "diyerek mantıksız isteklerinin akılsızlığını bildiriyor. Sanki Allah onların dediklerine tabi imiş gibi Allah'a emir vermeye kalkıyorlar. Bu bize bir kâfir mantığını anlatan bir örnektir.
Bir kısım insanda sadece dünyanın görünen yüzünü bilir. İstekleri de bu yöndedir. Allah'tan hep dünyalık isterler.
"Ama insanlardan öyleleri vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada iyilik ver” diye dua ederler. Böyle bir kimsenin âhiretten hiç nasibi yoktur." (Bakara suresi 200﴿ Bunlar sadece Dünyevi istekler peşinde menfaatlerini gözeterek yaşarlar. Kendileri için tek iyilik menfaatleridir.
Fakat Allah'a ve ahirete inanan mü'min iki dünyalıdır ve her zaman Allah'tan bu dünyada da iyilik ister, ahirette de iyilik ister, iyilikte yarışır ve iyilikte yardımlaşırlar.
Rabbenâ duasında: [İnsanlardan öyleleri de vardır ki, “Ey rabbimiz! Bize bu dünyada da iyilik ver, öteki dünyada da iyilik ver; bizi cehennem azabından koru”} diyerek Dünya ve ahiret iyiliğini beraber isterler. Bütün iyiliklerde Allah'ın rızasını gözetirler.
Helaller çok ve huzur yolu iken haramlara tenezzül etmekte, bir iyilikten önce kötülük istemektir. Helal gibi temiz, hak, adalet ve mutluluk yolu varken, haramlarla hayatı ve toplumu ifsat etmek fıtratı bozmakdır.
Sevgi, iyilik ve dostluk, huzur yolu iken; nefret, kin, hased, fesatlık, düşmanlıkta hayatı zehir etmektedir.
Huzur, mutluluk, birlik ve barışın yolu iyiliklerden geçer. İyilikten önce kötülük istemek değil, kötülükleri bile iyiliklere savmaya çalışmak müslümanın şiarıdır.
Akıllı insan; 'Dünyada da, âhirette de Allah'tan iyilik" ister. (Rabbenâ duası) Sadece istemekle kalmaz,başta kendisi olmak üzere her zaman, herkese ve herşeye yardım yapma gayreti onun hayat prensibidir.
"İyilik ve takvâda yardımlaşın. Kötülük ve düşmanlıkta yardımlaşmayın. "(Maide 3) âyeti ferdi hayatın da, toplum hayatının da en doğru ölçüsüdür.