Biz nedense daha önce akıl etmedik de; Rumlar İsrail ile anlaşarak petrol ve gaz aramaya başlayınca; ancak aklımız başımıza geldi. İsrail, çıkacak gaz ve petrolü başka ülkelere satabilmek üzere veya o bahaneyle, “yapılacak tesisler için” kesenin ağzını açmış! Rum kesimiyle askeri ittifaklar da yapmışlar. Sıra Güney Kıbrıs’a yirmi bin İsrail Komandosu yerleştirmeye gelmiş! İsrail savaş uçakları, Kıbrıs semalarında cirit atıyor artık. Böyle bir ortaklıkta, Yunanistan’ın da, Kıbrıs Rum kesiminden yana olacağının hiçbir şüphesi olamaz. Alın karşımızda yeni bir azılı ittifak! Batı dünyası ve Avrupa Birliği, zaten Rumlardan yana! Güya “Annan planının hangi taraf kabul ederse Avrupa Birliğine alacağız. Kabul etmeyen tarafla selamı sabahı keseceğiz” demişlerdi. Türkler Annan planını kabul etti; Rumlar ise reddetti! Baştan verdikleri sözün tam tersini yaptılar… Rum kesimini Birliğe üye aldılar; şimdi de dönem başkanı yapacaklar. Türk kesimini ise ötelediler. Her durumda Batı’nın bize düşman olduğu; böylece belgelendi.

İsrail ile dostluğu bozmamak gerekirdi. Amerika’daki Hoca Efendi, “ Madem oradaki devlet istemiyor; böyle bir gemiyi göndermeyin!” demişti. Yardımlar Filistin’de bulunan Türk Kızılay’ının deposuna gönderilip oradan dağıtılsaydı; daha isabetli olacaktı. Hem gemide şehit olan vatandaşlarımıza yazık oldu. Hem de İsrail ile düşman durumuna düştük.

            NATO’nun sahibi pozisyonunda olan Amerika ise, hiçbir şekilde İsrail çıkarlarına uygun olmayan bir adımı atmaz. Atamaz! Kıbrıs işinde daha da yalnızlaştık. Üstelik orada bile, Rum kesimiyle dostluğu üstün tutan kardeşlerimiz var. Önceki Cumhurbaşkanı Talat bu yönde söylem ve eylemler ortaya koymuştu.

“İsrail uçaklarının Hatay üzerinde uçtuğu, Amanos dağlarındaki teröristlere silah ve cephane attığı” yolunda haberler çıkıyor. Biz uzak ve yakın komşularımızla düşman durumuna düşürüldükçe; onların bizdeki teröre açık veya gizli destekleri artıyor.

*Keşke dünyanın en geniş topraklarına sahip olan imparatorluğumuz yıkılmasaydı! Yirmi milyon kilometrekareden fazla topraklarımız elimizden çıkmasaydı da, kafamıza göre politik planlar yürütebilseydik… Arap kardeşlerimize deve yükleriyle altınlar göndermeyi sürdürüp, onları herkese karşı savunabilseydik. Elbette Filistin’i de, tüm Müslüman ve Arap kardeşlerimizi de savunmak isteriz. Fakat buna gücümüz yeter mi? Kendi dertlerimizle başa çıkabiliyor muyuz?

*Keşke ayağında çorap bile olmayan askerlerimiz, Filistin’i, Hicaz’ı ve diğer İslam topraklarını işgal etmek isteyen küffara karşı savunurken; oralardaki kardeşlerimiz bizimle birlik olsaydılar… İşgalci güçlerle işbirliği yapmasaydılar! Filistin’e düşman girmezdi.

*Keşke Osmanlı Devleti, oradakilerin ihanetiyle yok olan beş altı orduyu; Balkanlarda ve Batı Trakya’da tutsaydı da; yirmi milyon Baklanlı Türk ve on milyondan fazla diğer Balkan halkı Müslüman, öldürülmeseydi; kalanlar da aç ve çıplak olarak sürülmeseydi.

*Filistin, İngiliz işgali altına girmeseydi, orada İsrail devleti kurulabilir miydi?! Keşke o zamanki Filistin halkı, işgale gelenlerle birlik olmasaydı…

Bugün elimizde kalan yurdu kalkındırmak, tehlikeye atmamak zorundayız. Bunun için uzak ve yakın herkesle dost geçinmek ve düşman kazanmamak gerekiyor. Fakat nasıl olduysa tam tersi bir açmaza düşürüldük.

-İsrail ile takıştık; oradan aldığımız silahlı ve silahsız robot uçakları ve diğer gereçleri alamaz olduk.

-Suriye devleti ile düşman haline getirildik; ihracat yollarımız kapandı; büyük zararlara uğradık. (Hem İsrail ile hem Suriye ile düşman hale gelmek; kolay başarılamayacak bir durumdur.) O da ayrı bir konu!

-Merkezi Irak hükümeti ile de, aramız bozuldu.

-En uzun asırlar barışık kaldığımız tek komşumuz İran idi. İsrail’i koruyacak tesisler Malatya Kürecik’e kuruldu. Bunu kendine karşı düşmanlık olarak gören İran ile de aramız soğudu. Halkının yarıdan fazlası Türk olan o komşudan Petrol ve gaz alımı pahalandı ve zorlaştı.

-Yunanistan ve Kıbrıs Rum kesimi, zaten bize düşmandılar. Bu gerçek herkes tarafından biliniyor; Avrupa Birliği onları bizim Birliğe giremememiz için besleyip elinde tutuyor.

Uzak ve yakın tüm komşularla dostluk prensibine, en kısa zamanda geri dönmek zorundayız.   

[email protected]    www.nazifkurucu.com.tr