Atasözleri yılların imbiğinden geçmiş ve bu günlere gelmiş sözlerdir

Kocaman anlamları taşırlar sırtlarında. Bir atasözü vardır; Evladın var akıllı malı ne yapacaksın, evladın var deli malı ne yapacaksın. Dün yaşadığım bir olay benim, bu atasözünü bütün gün tekrar etmeme sebep oldu. Türk toplumu olarak aile yapısına ayrı bir önem veriyoruz. Ana baba daha bir korumacı oluyor, çocuklarına karşı. Çocuklar büyüseler de ana babanın gözünde çocuk olduğundan anne babayla yıllarca aynı evde oturabiliyorlar. Çünkü kendi ana babalarından da öyle görmüşler. Batı toplumun da ise bu durum farklı. 1979 yılında Almanya’ya gittiğimde kültür şoku yaşamıştım. Benimle yaşıt gençler ailelerinden ayrı evlerde yaşıyorlar, bizler ise akşam dışarı çıkmak için ailemize bir sürü dil döküyorduk. Orada çocuk onsekizine gelince ana babası karşısına alıyor çocuğu ve artık kendi ayaklarının üzerinde durması gerektiğini anlatıyor. Aynı çatı altında kalacaksa ev için kira, mutfak içinse katkıda bulunması gerektiğini söylüyor, bizde ise öylemi ya. Çocuk canı isterse yıllarca kalır baba evinde. Otuz, otuz beş yaşındaki koca koca adamlar kahveye giderken analarından para tırtıklarlar ki çay ve sigara parası yapsınlar. Batıda çok şey farklı, orda devlet sizin geleceğinizi bir şekilde garanti ediyor. Çalışmayan, şartları uyuyorsa işsizlik parası alıyor, uymuyorsa sosyal yardımla idare ediyor. Bizde ise maalesef kendi geleceğinizi kendiniz garanti altına almak zorundasınız. Bizde çocuklar gelecek garantisi olarak görülür, çocuklar yaşlılık da anaya babaya bakacak yardımcı olacak kişidir. Allah herkese hayırlı evlat nasip etsin. Düşünsenize evladınız size kötü muamele ediyor ve siz evladınızdan o kadar muzdarip olmuşsunuz ki öldüğünüzde bile cenazenize gelmesini istemiyorsunuz. Bu evladınıza mal bıraksanız ne olacak ki, iki günde satar bitirir. Rabbim kimseye kötü evlat vermesin. Anasına, babasına el kaldıran evlada mal bırakmak ne akla hizmettir. Baba gözü yaşlı anlatıyor evladına mal bırakmak istemediğini Diğer yandan evladınız hayırlı ise sizin malınıza mülkünüze ihtiyacı yoktur. O kendi ayaklarının üzerinde durmayı öğrenmiş ve size o kol kanat germeye başlamıştır. Böyle bir durum ana baba için pek bir keyiflidir. Ürünü hasat etmiş çiftçi misali.