Gazi Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Bölümü mezunu olan Varol Türkoğlu, Geleneksel Türk Okçuluğu Federasyonu’nda yönetim kurulu üyesi olmanın yanı sıra Yaylı Ok Kurulu Başkanlığı görevini de yürütüyor. Türkoğlu, “Amacımız geçmişin izlerini taşıyan güçlü Türk yaylarını yeniden canlandırmak ve genç nesillere bu kültürü aktarmak” sözleriyle hedeflerini ortaya koyuyor.
Türkiye’de olimpik ve geleneksel olmak üzere iki farklı okçuluk türü bulunduğunu belirten Türkoğlu, “Olimpik okçuluk modern ekipmanlarla yapılırken, geleneksel Türk okçuluğunda tamamen içgüdüler ve deneyim ön plandadır. Hedefe ulaşmak için zihinsel ve fiziksel uyum şarttır” diyor.
Geleneksel Türk yaylarının manda boynuzu, akça ağaç, sinir ve doğal tutkal gibi malzemelerle aylar süren el işçiliğiyle üretildiğini söyleyen Türkoğlu, bu yayların saatte 250 km hıza ulaşabilen oklar fırlatabildiğini ifade ediyor. Bugün bu yayların replikaları eğitim amaçlı kullanılıyor. “Nişangah yok, dürbün yok. Gördüğün yere hissederek atıyorsun” diyerek okçuluğun özünü anlatıyor.
Akşehir Selçuklu Spor Kulübü Başkanı Hülya Türkoğlu ise okçuluğun çocuklar üzerindeki olumlu etkilerine dikkat çekiyor. “Odaklanma sorunları yaşayan çocuklarda büyük gelişmeler görüyoruz. Duruş bozuklukları düzeliyor, özgüven artıyor ve çocuklar sosyal çevre ediniyor” diyen Türkoğlu, kulübe gelen çocukların dostluklar kurarak yarışmalara katıldığını belirtiyor.
Kulüpte eğitim alan öğrencilerden Murat, okçuluğa 10. sınıfta bir film sayesinde başladığını ve Varol Hoca’nın yönlendirmesiyle yarışmalara katıldığını belirtiyor. Afyon’da erkek takımı olarak ikinci, kız takımı olarak ise yedinci olduklarını anlatıyor.
Bir diğer öğrenci ise Elif, yedinci sınıfta arkadaş tavsiyesiyle başladığı okçuluğu Kırgızistan kökenli biri olarak kültürel bir bağ ile sahiplendiğini söylüyor.
12 yaşındaki Elif Nida , “Tozkoparan İskender dizisini izledim ve çok etkilendim. Burada dostluk, başarı ve ikinci bir aile buldum” diyerek spora olan sevgisini dile getiriyor.
Ahmet, okçuluğun ders stresine karşı direncini artırdığını ve başarıya odaklanmasını sağladığını belirtiyor: “Konya’da bireysel il ikincisi, takımda birinci olduk. Hedefim dünya birinciliği.”
Geleneksel Türk okçuluğu Akşehir’de yalnızca bir spor dalı olarak değil; aynı zamanda kültürel bir köprü, kişisel gelişim aracı ve sosyal etkileşim ortamı olarak değer kazanıyor. Varol ve Hülya Türkoğlu’nun öncülüğünde yürütülen bu anlamlı çalışmalar, Türk okçuluğunun köklerini gençlerin hayatında yeniden yeşertiyor.
Kulübe ulaşmak ve eğitim programları hakkında bilgi almak isteyenler, Akşehir Selçuklu Spor Kulübü’nün Instagram ve Facebook sayfalarını ziyaret edebilir.