GP Başkan Adayı Köle; “Yaklaşmakta olan seçimlerde kime, niye oy kullanmayı düşünüyorsanız lütfen kendinize oy verin, nasıl mı?
Bugüne kadar başkan adaylarının söylemlerinin benim kadar sizin de dikkatinizi çektiğine şahit oluyorum. Bu söylemleri masaya yatıralım ki, kim ne diyor, daha iyi anlayalım.
İlk sırada iktidar partisinin ve ortağının çok değerli adayı Yusuf Kahraman beyefendi bugüne kadar sıkmadık el bırakmayacağız ve gerçek belediyecilik söylemleri ile sahaya seçmenin karşısına çıktı. El sıkmakla oy alınsaydı rahmetli Hasan Celal Güzel bey yüzde yüz oyla iktidara gelirdi. Üstelik o bir de insanları kendisine çeker ve şap diye öpüverirdi. Sayın Kahraman, gerçek belediyecilikten dem vuruyorsunuz da bugüne kadar yapılan gerçek belediyecilik değil miydi? 20 yıldır iktidarınızda olan AK Parti belediyeciliği sahte miydi? Siz halkımızı mı kandırdınız?
Gelelim belediye başkanı olduğunuzda yapacağınız işlere dair sosyal medya hesaplarınızdan ve yerel basına yaptığınız açıklamalar ve gönderdiğiniz videolarınıza ilişkin görüşlerime. Öncelikle tamamını izledim ama şu ana kadar bir tane projenizi duyamadım. Tek söyleminiz belediyemizin genel bütçeden gelen gelirinin tamamı maaşlara ve akaryakıta yetiyor. O da yetmez, ne yapmak lazım iktidarın yanında olursak büyük şehir belediyesi de lütfederse yani tabiri caizse teşbihte hata olmaz derler ya (önümüze kemik atılması gibi) bizim önümüze bir şeyler koyarlarsa biz de yandaşlarımızla, bizimle yürüyenlerle yiyeceğiz diyorsunuz. Aslında doğru da söylüyorsunuz çünkü zaten bugüne kadar hep bunu yapmadınız mı? Bugüne kadar yapılanlar ortada değil mi? Belediyecilik çöp toplamak, asfalt yamamak değildir. Belediyecilik istihdam sağlamaktır tabi bu da olmayınca şehrimizin nüfusu Konya’nın en güzel ilçesinin azalan 2 ilçesinden 1’i olmasından belli değil mi? Bugünlerde Konya Büyükşehir belediyesi iki büyük proje açıklayacak dedikoduları dolaşıyor ortalıkta eğer aslı varsa.
Birincisi; Millet Bahçesi deniyor ki, sakın ha! Bizim her yerimiz bağ-bahçe, istihdam lazım bize. Avrupa Birliğinden 10 yıl önce alınan hibeyi bile kendi yapıyormuş gibi seçim yatırımı olarak kullanan belediyecilikten bir beklentimiz olamaz, olacağını düşünmekte saflık olur. Hoca Nasreddi’nin torunları da saf değil uyanıktır. Aslına bakarsanız en umutlu olduğum aday bürokrasiden gelmediğiniz için sizdiniz ama şimdi anlıyorum ki bu sizde olan biyat kültürü, itaat et, rahat et mantığı ile daha fazlasını beklemekte zaten akılsızlık olurdu.
İkincisi; Akrabam olan hekimliğine, kişiliğine saygı duyduğum abim Nuri Köksal bey neler diyor? Malum AK Parti zihniyetine geçmeden önce Akşehirimizin belediye başkanı idi -kendi söylemi ile söylüyorum- 35.000 kişilik Akşehir il olsun diye imza kampanyası yaptım, kulüp satın aldım, Akşehirspor’u 3. Lige çıkardım, AKSEVİ kurdum, AKADEMİ Vakfını kurdum, philyon evlerini yaptım, benim zamanımda şenlikler daha basında duyulur idi, Anıt Meydanı paket taş gibi işleri yaptım diyor.
Sevgili başkanım, madem iyi bir başkanlık yaptınız da neden ikinci seçimde kaybettiniz? Şimdi ne yapacaksınız işte orası yok. Belediyecilik ekip işi değil midir? Sosyal Kültürel konularda yaptığınız çalışmalarınız takdire şayan olsa da, saygı da duysam, belediyecilik sizin nezdinizde sadece iktidar partisinin belediye başkanlığıyla mümkün olabilir.
Üçüncüsü; Gelelim İYİ Parti Başkan Adayı sayın İsmail Afşar kardeşime. Sayın Afşar, sizin bu Akşehir takıntınız nedir? Bir önceki dönemde AK Parti’den belediye başkanı aday adayı değil miydiniz? ANAP, Demokrat Parti geçmişinizden bahsetmiyorum bile. Son olarak DEVA Partisinin Akşehir’de kurulmasında perde arkasında durmadınız mı? Seçimlerde DEVA Partisinde bir gelecek görmediğinizden mi İYİ Parti’ye geçtiniz? Bir günlük dahi ikametinizin olmadığı Akşehir’den ne istiyorsunuz? Öz geçmişinizi ballandıra ballandıra paylaşıyorsunuz iyi hoş da, bu öz geçmiş iyi bir belediye başkanı olmak için yeterli midir? Gelelim vaatlerinize; ilk söyleminiz Fenerbahçe-Galatasaray süper kupa maçını Akşehir’de yapalım oldu. Sayın Afşar, şu anki stadımız bu maç için uygun mudur, bırakın taraftarı basını oturtacağınız yerimiz var mıdır? Bir Boğaziçi’li bunları söyleyebilir mi?
İkinci vaadiniz 5.000 kişiye istihdam sağlamanız, nasıl olacak? Kooperatifleşme ile Türkiye’de kooperatifçiliğin ne halde olduğunu bilmiyor musunuz? Gelelim AKM’de yaptığınız lasnmandaki proje açıklamanıza. Her projenin ardına ‘benim Ankara’da tanıdıklarım var, ben hallederim’ diyene sormazlar mı; ‘bir senin mi tanıdıkların var’ diye. Sayın Afşar, bazı söylemlerinizde rahmetli sevgili babanızın vasiyetinden bahsederken, Akşehir’e belediye başkanı ol dediğini ifade ediyormuşsunuz ama sakın rahmetli babanız ‘Çeltik’ten aday olma’ diye vasiyet etmiş olmasın. Akşehir’de bir gün bile ikamet etmeyenin seçim zamanı ortaya çıkarak, Ahicelal’in mahalle olduğunu bilmeyen, öpücük sokağı bilmeyen bir kişinin Akşehir’e aday olmaya hakkı yoktur diye düşünen vatandaşların söylemlerine ne diyeceksiniz?
Sayın Afşar, Akşehir’de yaşayan her kişi Akşehir’lidir ve kimsenin de tekelinde değildir. Seçim sonunda Akşehir’de yaşayan adaylar kaybetse Akşehir de yaşamaya devam edecek, siz ve sizin gibiler çekip gideceksiniz, bir dahaki seçime tekrar gelirmisiniz bilmiyorum ama bunu halkın istemediği kesin. Bunu sadece size değil bu pozisyondaki tüm başkan adaylarına söylüyorum. Yeniden Refah, DEVA, DEM, vb. ilk aklıma gelenler. Doğduğun yer değil doyduğun yer memleketindir, ata sözü boşuna söylenmiş bir söz değildir. Bulunduğunuz yerlerden destek olun ki, o, bu güzel memlekete yeter de artar bile.
Saygıdeğer hemşehrilerim; Şahsım ve partim olarak 4 kıstas üzerinde aday belirlensin ve biz de destek verelim demiştik. Bunlar ithal aday olmasın, denenmiş olmasın, bürokrasiden gelmeyen, mümkünse iş insanı olması idi. Projeleri olan masaya yumruğunu vurabilecek, halkın içinden belli bir zümreye hizmet etmeyecek bir adaya oylarınızı vermenizi sizden istirham ediyorum. Kişilere, partilere değil de projelere oy verin. Hepinizi saygı ve sevgiyle kucaklıyorum” dedi.