"21-22 Mayıs'ta Akşehir'de toplanıyoruz"

Kentler Birliği üyesi olarak ilk defa iki konuya değiniyoruz. Türkiye'nin her yerinde kendine has somut olmayan kültür mirası var. Bunlar da unutuluyor. Bunların da unutulmaması için Tarihi Kentler Birliği olarak harekete geçiyoruz. Ayrıca ayın 21-22'sinde Akşehir'de toplanıyoruz. Yine Tarihi Kentler Birliği'nde ilk defa başlatılan Milli Mücadele Rotası. Yani bugün Türkiye'de çok şeyin tartışıldığını görüyoruz. Keşke Yunan kazansaydı diyenleri duyuyoruz vesaire. İşte bu yurdu bu toprakları bize vatan yapan, yurt yapan insanların bu nasıl gerçekleştirdiğini, Anadolu'daki bütün halkın bütün Türk milletinin nasıl ayaklandığını ve buradan düşmanı kovduğunu tekrar tekrar göstermek hangi zorluklarla, hangi imkansızlıklarla ve bunu nasıl becerdiklerini gösterecek şekilde Milli Mücadele'ye katılmış bütün rotalarımızı buralarda topluyoruz.

"Hep beraber el ele vererek başaracağız"

Bir diğer yeni başladığımız, yani ilk defa uygulayacağımız, bizim Tarihi Kentler Birliği 2000 yılında kuruldu. Ben de kurucusu üyesiyim. Hep proje desteğinde bulunurduk.. Çünkü olağanüstü bir gelirimiz yoktu. Biz bunu belediye başkanlarımızla görüştük, bu payları arttırdık. Bu payları arttırdığımız takdirde artık sadece proje desteği değil uygulama desteği de vermeye başlayacağız. Dolayısıyla Anadolu'nun kıyısında köşesinde kalmış ancak küçük belediye olduğu için bütçesi olmayan belediyeleri de destek olmak suretiyle işte bugün Geyve'de gördüğümüz kütüphane gibi bazı yerlerdeki sokak sağlıklaştırma çalışmalarını da bizzat Tarihi Kentler Birliği olarak yapıp bu tarihinde gelecek kuşaklara aktarılması için çalışmayı sürdüreceğiz. Bunda da başarılı olacağımızı düşünüyorum. Hep beraber el ele vererek başaracağız. Çünkü Tarihi Kentler Birliği'nde gerçekten siyasi bir anlayış yok. Hiç kimse birbirine partisini sormuyor. Sadece kendi ilçesinde veya ilinde bize çok eski yıllardan kalan bu kültürel eserlerin nasıl korudukları konusunda fikir paylaşılıyor. Dolayısıyla bu kültürü yaşattığımız müddetçe bu önce iç turizmi, daha sonra dış turizmi ama aslında kültürü orijinal halinde gelecek kuşaklara aktarmak, bize emanet edilen bir kültürdür, gelecek kuşaklara aktarmak niyetindeyiz. ANKA