İlkokulu bile bitirmemişti, ama çok okurdu. Çok bilgili, çok görgülüydü. Pek çok masal, pek çok öykü bilirdi. Yerli, yersiz konuşmazdı. Sözün yerini bulur, taşı gediğine koyardı. Bu yüzden olacak ki onu askerde çavuş yapmışlar.
Eğitmenimizin görev bilinci çok yüksekti.
“Toplumda herkesin bir yeri ve sorumluluğu vardır. İnsanlar görevlerini tam olarak yerine getirirlerse o toplum ayakta kalır, dirlik, düzenlik içinde yaşar,” derdi.
Tembelleri, mesleğini sevmeyenleri, kaytarıcıları, hile yapanları gördükçe, duydukça çok üzülür, onlara EN İYİ İLAÇ SEVGİDİR der, şu öyküyü anlatırdı:
“Evvel zamanda Köy Enstitüsü’nü bitirmiş bir öğretmen varmış. Bu öğretmen derslerini işlerken sözün uçup gideceğini bildiği için, sık sık deneylere başvurur, öğretme yerine, öğrenmeye ağırlık verirmiş.
Bütün bunlara karşın yine de öğrenciler başarı gösteremezmiş. Öğretmen ise öğrencilerine öfkelenmez, bağırıp çağırmazmış.
Kolaycılığa kaçmaz, notu silah olarak kullanmazmış. Her zaman her fırsatta öğrencilerini kaybetmeyi değil, kazanmayı yeğlermiş. Kötü söz ise hiç bilmezmiş.
Kişisel çekişmelere girmez, gönül kırmazmış. Önce sabır, sonra hoşgörü, dermiş.
Görevini ise hiç mi hiç aksatmazmış.
Fakat bir gün o öğretmenin okula gelmediği görülmüş.
Öğrenciler hemen müdüre koşmuşlar.
“Öğretmenimiz gelmedi. Ona bakmaya gitmek istiyoruz. Bize izin ver,” demişler.
Müdür, çocukların çok kararlı olduğunu görünce şöyle söylemiş:
“Çocuklar, öğretmeniniz rahatsızlanmış. Onu çok sevdiğinizi biliyorum. Duyarlı davranışınız çok anlamlı. Ancak bu ders saatleri içinde hepimizin gitmesi doğru olmaz. En iyisi içinizden birini seçin. “Geçmiş olsun,” demek için hepiniz adına seçtiğiniz o arkadaşınız gitsin.”
Öğrenciler, müdürün sözüne uymuşlar. Sınıf başkanını seçmişler.
Sınıf başkanı ile okul müdürü hasta öğretmenin ziyaretine giderken, öğrenciler de derslerine dönmüşler.
Hasta öğretmen okulun müdürü ile öğrencisini karşısında görünce çok sevinmiş, birden rahatsızlığını unutmuş. Yataktan ayağa fırlamış.
“Sizi görünce sevindim. Hastalığım geçti,” demiş.
Çok geçmeden de okuluna gelmiş. Sınıfın başına geçmiş.”