İnsanların yanlış gördüğü, haksızlık olarak nitelendirdiği olaylarda, durumlarda tepki göstermesi, eleştiri yapması çok tabii bir durumdur. Hatta böyle olmadığı vakit o kişide sorun var demektir. Madem haksızlık karşısında susan dilsiz şeytan o halde neden olumsuz bir durumda susarız, eleştiri yapmaya bile cesaret edemeyiz? Bu durumda ya haksızlığı, adaletsizliği yapandan bir menfaatimiz var yahut o kişinin sorumlu olduğu kurumun zarar görmesini istemiyoruz demektir.

Halbuki önemli makamlarda görev yapan kişilerin eleştiriye açık olması gerekmektedir. Yeri geldimi kendilerini dahi eleştirebilecek bir özeleştiri erdemliliğine sahip olmaları gerekmektedir. Bu olgunluğu gösteremeyen kişiler makamlarının hakkını vermiş, verebilmiş sayılmazlar.

Başımdan şöyle bir olay geçti. Konya'da okula gitmek için otobüs bekliyoruz. Ancak otobüsler öğrencilerin kapasitesini karşılayacak düzeyde olmadığı için çoğunlukla öğrencileri almadan gidiyor ve insanların okullarına, işlerine geç kalmasına neden oluyordu. Orada bekleyen halk ve arkadaşlarımla sesli olarak "Belediyenin ulaşım hizmeti iyi değil, ne yazık ki otobüs sayısı ve seferleri yetmiyor, arttırılması lazım" diye konuşuyorduk. Arkadan bir teyze bize dönerek: "Belediyeyi kötülemeyin, başkanın nereden haberi olsun, insanımız nankör" gibisinden çıkışmalarda bulundu.

Teyzenin yaşına hürmet ve saygımızdan ötürü onun üslubunda bir cevap vermedik. Öncelikle otobüs seferlerinin yetersizliği konusunda belediyeyi eleştirmeyecek isek hangi kurumu eleştireceğiz. Belediye başkanının halkın problemlerinden haberi yoksa o makamda niçin oturuyor. Teyzenin bizi eleştirmek yerine bu soruları sorması gerekirdi. Üstelik öğrenci toplulukları olarak belediyeye ve gerekli kurumlara defalarca sorun hakkında yazılı ya da sözlü olarak başvurulmasına rağmen kurum ve kişilerin bu sorunu görmezden gelmesi eleştirilmesi gereken bir durum değil midir? Ancak en ufak bir eleştiride hemen ötekileştirilmiş olduk.

Ha bu şu değildir ki sürekli belediyenin olumsuz yönlerini bulalım, araştıralım, ortaya çıkaralım, eleştirmek için eleştirelim. Belediyenin otobüs seferleri hizmeti iyi değildir ancak gerek öğrencilere turizm olanaklarında kolaylıklar sağlaması, alt yapı hizmetinin, kurs hizmetleri, kadro ve istihdam sağlamda tarafsız olması -belediye tarafından hakkını vererek yerine getiriliyor ise- bu gibi olumlu durumları da söylememek olmaz.

Anlattığım olay en basitinden karşılaştığım ve yine basit bir eleştiri sonucunda nasıl ötekileştirilmeye maruz kaldığımızı gösteren bir durumdu. Ancak çok daha büyük ve yankı bulan olaylar yüzünden ülkemizde herhangi bir grup, oluşum, parti, ırk hatta şehirler bile ötekileştirilip kutuplaştırılıyor. Halkın belirli değerleri, kişiler ve kurumlar üzerinden siyasete alet edilerek insanlar ayrıştırılıyor. Yine kişi ve kurumlar eleştirilince yine bu değerler kullanılarak eleştiriyi yapan kişilerin ötekileştirilmesi sağlanıyor. Halbuki eleştiriye açık olsak, kin ve husumet beslemesek, haksızlık karşısında da susmaz isek ne ayrışırız ne de kutuplaşırız. Eleştiriyi kaldırabilmemiz ve özeleştiri yapabilmemiz dileğiyle. İyi haftalar dilerim..