Çok-çok fazla ithal ürünler tüketiyoruz! Üretmediğimiz için, dışarıdan satın alıyoruz. İhracatımız, çok aşırı olan ithalatımızı karşılamıyor. Borçlanıyoruz; ipotekler altına sokuyoruz, yurdumuzu!

Ülkemizi ve ulusumuzu tehlikeye düşüren bu tembellikten uyanmamız şarttır. Ağır bir adaletsizlik ve tehlikeli bir sosyal problem olan işsizlik de; ülkemizde yeteri kadar üretim yeri olmamasından kaynaklanmaktadır. Daha çok fabrikalarımız ve işyerlerimiz olsa; her vatandaşımız iş bulur. İnsanlarımız da, kötü yollara düşmekten veya yabancı ülkelere iş aramak için gitmekten kurtulurlar.

*Devletimiz, ithal edilmekte olan ürünleri; ülkemizde üretenleri teşvik etmeli ve ödüllendirmeli. İthal ikamesi böyle başarılır.

*Hepimiz ithal ürünleri satın almamalı; gereksinimlerimizi yerli ürünlerden karşılamaya özen göstermeliyiz. İyi vatandaş, yerli malıkullanır!

*İnsanlarımız ülkemizde iş bulabilseydiler; kitleler halinde başka ülkelere gidip yerleşmezlerdi.

*Oralarda itip kakılmazlar, horlanmazlar ve bu eziyetlere rağmen; yabancı ülkelerin vatandaşlığına girebilmek için birçok eziyetlere katlanmazlardı.

Onların çocukları ve torunları, kendi dilimizden ve kültürümüzden uzakta yetişiyor ve zamanla bize yabancılaşıyorlar. En değerli varlığımız olan yeni nesilleri yitiriyoruz.  İnsanlarımızın bir kısmı, yabancı ülke vatandaşlığı alabilmek için can atıyor.

Bu küçültücü durumdan kurtulmamız şarttır. Atatürk'ün döneminde, başka ülkelerden iş bulmak için yurdumuza gelen olurmuş... Şimdi tersine!

Zenginlerimiz de, yeni iş alanları ve fabrikalar kurmayı, ideal edinmeliler. İşsizlere iş ve onun karşılığında ücret vermek; sadaka ve zekat vermekten daha hayırlıdır ve sevaptır.

*Ülkemiz dünyadaki saygınlığını; borçsuz ülke olabildiği zaman misliyle artıracaktır. Borçsuz ülke olmanın yolu da, üretici olmaktan ve bütün vatandaşlara, hatta kendi vatandaşlarımızdan sonra, başka ülke insanlarına iş yaratabilmekten geçiyor. Ne kadar çok ve çeşitli üretim yerlerimiz ve fabrikalarımız olursa; o kadar çok üretir ve daha çok zenginleşiriz.

Borçlu ve o yüzden ipotekli bir ülkenin, uluslar arası saygınlık kazanması olanaksızdır! Her birimiz, iyi vatandaş sayılmak istiyorsak; tükettiğimizden fazla üretmeyi başarmak zorundayız. Cari açıklar vermek, hacizli ve ipotekli olmak gibidir. Üretmeyen her insan ve her ülke, sonunda borçlanır ve kötü durumlara düşer.