Avrupa ülkeleri, ikinci cihan savaşının yaralarını sarıp, yeniden sanayileşmeye başlayınca; savaşta çalışabilecek işgücünün çoğu öldüğü için, nüfusu ve özellikle çalışabilecek yaşta insanları çok azaldığından; kol gücüne muhtaç hale geldiler.

Özellikle yeniden sanayi hamlesini başlatmak isteyen Almanya; bizdeki genç nüfustan yararlanmak istedi. Almanya'ya yalnız erkekler değil, çalışmak isteyen bayan vatandaşlarımızdan da çok gidenler oldu.

Artık bugün Almanya'da yaşayan Türklerin sayısı beş milyondan fazladır.

Diğer Avrupa ülkelerine, Fransa'ya, İsveç vs...ye de çalışmak veya başka nedenler için gidip de; yerleşip kalanlar da çok oldu.

Zaten bütün Türklerin hepsi Anadolu'ya yerleşmiş değildi; Rusya'da ve o federasyona bağlı ülkelerde yaşayan Türlerin sayısı da; sayılıp kaydedilebilse; oradaki Rus nüfusu geçecek düzeydedir.

Dünyanın her yerinde ve özellikle yalnızca Asya'da  yaşayan Türklerin toplamı bir milyara yakındır. Ne yazık ki, yer küredeki bütün Türklerin birliğini ve birlikteliğini sağlamak mümkün olamadı. O yönde değil bir adım atılması; tasarı halinde bile teşebbüs yok!

Bu yazıda dünyadaki bütün Türklerin birlikteliğini değil de; Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı iken, iş bulabilmek için başka ülkelere ve bilhassa Avrupa'ya giden; hatta birçoğu yabancı devletlerin vatandaşlığına geçmek zorunda kalan kardeşlerimizi anlatmak istedim. Batı ülkelerine çalışmaya giden kardeşlerimiz; oradaki dili öğrenip kullanabilirler. Fakat kendi dilimizi unutmaları; kültürümüzden ve geleneklerimizden kopmaları, Milletimiz için büyük kayıp ve felaket olur.

Bugüne kadar bütün Türklerin birbiriyle kaynaşıp tanışmaları ve yakınlıklarını devam ettirebilmeleri için; resmi veya dernekler çapında kayda değer bir kampanya değil de; ufak bir çalışma bile olmadı. Anadolu'ya yakın yerlerdeki Türklerle, bazı özel geziler düzenleyerek tanışma olanağı bulan gruplar dışında; hiçbir resmi ve özel çalışma veya gayret ne yazık ki görülmedi.

Bu yönde resmi ve özel çalışmalar yapılırsa; hem dünya barışına katkımız çoğalır; hem de dış ticaretimiz canlanarak, ekonomik durumumuz sıçrama yapar.

Balkanlara, Almanya'ya, Fransa'ya, diğer bazı Avrupa ülkelerine, Rusya'ya, Avusturya'ya, Macaristan'a hatta Arap ülkelerine; kendim veya gruplar içinde yaptığım gezilerde; dünyanın her yerinde ne kadar çok soydaşımız ve kardeşlerimizin bulunduğunu gördüm. Onlar da, Türkiye'yi görmenin ve buradaki kardeşleriyle tanışmanın hasretini çekmekteydiler. Bu yönde resmi veya dernekler yoluyla çalışmalar yapılırsa; dış ticaretimiz ve politikamız büyük ivmeler ve kazançlar sağlayacaktır.

***

23 yıl önce, Rusların desteğiyle Ermeniler, Dağlık Karabağ'a saldırarak Tüm Hocalı halkına katliam yapmışlardı. O vahşetin unutulması mümkün değildir!