66. Uluslararası Nasreddin Hoca Şenlikleri için Akşehir’e gelen temsili Nasreddin Hoca Altan Erkekli, şenlik coşkusuna dair düşüncelerini Pervasız Gazetesi’yle paylaştı. Usta oyuncu, Akşehir’e duyduğu sevgiyi şu sözlerle ifade etti:

“Akşehir’e ilk kez 1993 yılında gelmiştim, sonra 98 ya da 2000 yıllarında tekrar geldim. Burası hoşgörünün, bereketin ve güzelliğin simgesi. Nasreddin Hoca’nın felsefesiyle yetişen güler yüzlü insanların yaşadığı bir ilçe. 2025 yılı itibarıyla daha da gelişmiş, daha da güzelleşmiş bir Akşehir gördüm.”

Altan Erkekli’ye, temsili Nasreddin Hoca olma teklifi geldiğinde ne hissettiği de soruldu. Bu görevin kendisi için büyük bir onur olduğunu belirten Erkekli, şu sözleriyle duygularını paylaştı:

“Bu çok önemli bir görev. Herkese nasip olmaz. 66. şenlikte Nasreddin Hoca olmak büyük bir sorumluluk. O sorumluluğun üstesinden gelmek ve bunu çocuklarıma miras olarak bırakmak benim için çok kıymetli. Dürüst, doğru ve iyi insan olmak, beğenilmek ve bu beğeniyi temsil ettiğiniz değerlerle birleştirmek çok özel bir duygu.”

Peki, Altan Erkekli ile Nasreddin Hoca aynı sofrada otursaydı, neler konuşurlardı? Erkekli, bu soruya da düşündürücü bir cevap verdi:

“Nasreddin Hoca bana, ‘Sahnede daha çok ol, daha çok tiyatro yap,’ derdi. Ben de ona şöyle yanıt verirdim: ‘Hocam, sosyal sorunlar arttı, tiyatro seyircisi azaldı. Salonlara daha fazla ihtiyaç var. Otobanlar, köprüler yapılır ama tiyatro hayatın aynasıdır. Tiyatroya daha çok alan açılsın ki gençler, çocuklar, yaşlılar kendilerini ifade edebilsin.’”

Altan Erkekli, röportajın sonunda Akşehir halkına, gençlere ve dünya insanlığına da bir mesaj iletti:

“Savaşsız, sömürüsüz, mutlu, emekten yana ve sevgiyle dolu bir dünya diliyorum.”