Genellikle yazıların içeriğini tasarlarken zaman zaman yazı bitiminde, ama genellikle yazıya hiç başlamadan yazının başlığı belirir kafamda. Malumunuz bir çoğumuzda olduğu üzere yazının başlığı, bizleri yazıya çağırır, okunmasını sağlar. Burada okumakta olduğunuz yazıların çoğunda kafamda çakan şimşek, yazının başlığıdır ki o da bana o yazıyı yazdırır.

Bu yazının başlığına gelirsek, yazı için başlık bulmakta hiç zorlanmadım desem yeridir. Zira günün tarihi, ülkemizde başlı başına bir çok şeyi anlatıyor/ifade ediyor. Böyle olunca da yazıya başlık olarak günün tarihini almanın, yazının içeriğinin, talep görmesini sağlayacak en kestirme yol olacağını düşündüm. Umarım öyle olur ve daha fazla okur kitlesine ulaşır.

Yazının içeriğinde 1 Mayıs'ın tarihi, anlam ve önemi ya da geçmiş 1 Mayıslarda yaşanan acılar yerine ülkemizde 1 Mayıs’ı farklı bir boyuttan anımsatan ya da bir çoğunuzun bilmediği farklı bir tarafına değinmeye çalışacağım. Zira 1 Mayıs’ın tarihi, anlamı, önemi gibi konuları, günümüzde bir çok mecradan okumanız/bilgilenmeniz mümkün. Yani bir anlamda 1 Mayıs’ın her yerde bulamayacağınız başka bir yüzünü okumanızı sağlamaya çalışacağım.

Ülkemizde 1 Mayıs denilince bende dahil hemen herkesin ilk anda aklına gelen 1 Mayıs marşıdır. 1 Mayıs marşı, 1 Mayıs denilince, kulaklarımıza/beynimize kazınan gerçekten çok büyük bir kesimin belkide ezbere bildiği, söylemekten ve dinlemekten son derece mutlu olduğu ancak günümüzde yaratıcısı ve yorumcularının aramızdan bir bir ayrıldığı bir marşın öyküsünü bulacaksınız bu yazıda.

Marş, Türkiye’de 1 Mayıs’ın sembolü olmuştur desem yeridir. Marşın dizeleri, sömürüsüz yeni bir hayatı müjdeler, melodisi ise insanı içine alıverir bir çırpıda. Marşın ortaya çıkış hikâyesi ise oldukça ilginçtir. 1974 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu, Bertolt Brecht’in Maksim Gorki’nin Ana adlı romanından uyarladığı oyununu sahneler. Genel Sanat Yönetmenliğini Rutkay Aziz’in yaptığı oyunda; Erkan Yücel, Savaş Yurttaş, Yaman Okay, Meral Niron, Erol Demiröz gibi oyuncular rol alır ve oyunun müziklerini de Sarper Özsan yapar. Metindeki ‘1 Mayıs 1905’ sahnesinin sözleri hariç tüm şarkı sözleri Brecht tarafından yazılmıştır. Oyun içinde ‘1 Mayıs 1905’ sahnesinin sözleri için Brecht oyunun metninde, sadece “İşçiler marş söyleyerek sahneye girer” yazmıştır. Ortada marş olmayınca, Özsan “iş başa düştü” diyerek bir marş yazar ve besteler. İşte o marş 1976’dan günümüze her 1 Mayıs larda büyük coşkuyla söylediğimiz 1 Mayıs marşıdır.

Özsan marşın ortaya çıkarılma öyküsünü kendi sözleri ile şöyle ifade eder,

“1974’te Rutkay Aziz’in genel sanat yönetmeni olduğu Ankara Sanat Tiyatrosu, Maksim Gorki’nin ‘Ana’ romanından Bertolt Brecht tarafından aynı adla uyarlanan tiyatro oyununu sahneye koyacaktı. Oyunun müziklerini benim yapmam istendi. Memnuniyetle kabul ettim. Oyunda birçok yerde müzik vardı ve bunların sözleri Brecht tarafından yazılmıştı. ancak sadece bir sahne, 1 mayıs 1905 (Rusya’daki kanlı pazar) sahnesi, için hiç söz yazılmamıştı. O sahneyle ilgili Brecht şu notu düşmüştü: ‘işçiler marş söyleyerek sahneye girerler’. bu sahne için bir marş kullanmak gerekiyordu. Bir marş yazma ihtiyacı hissettim hem sözlerini hem bestesini hazırladım ve böylece 1 mayıs marşı ortaya çıktı. Tabii o zaman oyun müziği olarak yazdığım bu marşın sonradan oyun sınırlarını aşarak mitinglere, devrimci gecelere çıkacağı aklımdan dahi geçmiyordu. Ankara Sanat Tiyatrosu (AST) oyunu devrimci bir ruhla sahneledi. ve bundan sonra da marş, oyunun sınırlarını aştı. Birkaç yıl içinde tüm gruplarca sevilen bir marş haline geldi. Sanırım 1976’da da artık büyük meydanlarda söylenen bir marşa dönüşmüştü.”

Sarper Özsan’ın bestecilik serüveninde kuşkusuz 1 Mayıs marşı önemli bir dönemeçtir. Zira bu marş sonrası Özsan geniş kitlelerle tanışmıştır. 1 Mayıs marşı bestelendiği günden günümüze kadar; şimdi aramızda olmayan Timur Selçuk, Cem Karaca, Edip Akbayram gibi ülke çapında marşın tanınmasına, bilinmesine katkı vermiş pek çok sanatçı ve koro tarafından değişik düzenlemelerle seslendirilmiştir.

Sarper Özsan 19 Aralık 2022 de aramızdan ayrıldı. Ancak onun ülkemizde, işçi sınıfının mücadele sembolü haline gelen sözlerini ve müziğini yaptığı 1 Mayıs marşının nesiller boyu unutulması mümkün görünmüyor. Kendisinin bütün yaratıları, çalışmaları unutulsa, hatta yok olsa dahi 1 Mayıs marşı, hiçbir zaman unutulmayacak.

1 Mayıs marşının yaratıcısı Sarper Özsan ve marşa yorumlarıyla katkı veren ülkemizin önemli sanatçıları Timur Selçuk, Cem Karaca ve Edip Akbayram’ın ruhları şad olsun. Eser; sözü, müziği ve yorumuyla, ülkemiz işçi sınıfı mücadelesinin sembolü olarak seçkin bir yere oturmuştur.

1 MAYIS MARŞI / Söz ve Müzik Sarper Özsan

Günlerin bugün getirdiği baskı zulüm ve kandır
Ancak bu böyle gitmez sömürü devam etmez
Yepyeni bir hayat gelir bizde ve her yerde

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Yepyeni bir güneş doğar dağların doruklarından
Mutlu bir hayat filizlenir kavganın ufuklarından
Yurdumun mutlu günleri mutlak gelen gündedir

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Vermeyin insana izin kanması ve susması için
Hakkını alması için kitleyi bilinçlendirin
Bizlerin ellerindedir gelen ışıklı günler

1 Mayıs 1 Mayıs işçinin emekçinin bayramı
Devrimin şanlı yolunda ilerleyen halkların bayramı

Ulusların gürleyen sesi yeri göğü sarsıyor
Halkların nasırlı yumruğu balyoz gibi patlıyor
Devrimin şanlı dalgası dünyamızı kaplıyor

Gün gelir gün gelir zorbalar kalmaz gider
Devrimin şanlı yolunda bir kağıt gibi erir gider

Sonuç: Tüm emeği ile geçinen emekçi, işçi kardeşlerimin 1 Mayıs İşçi Bayramını kutlarım.