Herşey çalışırken, vücutta bütün organlar hem de uyum içinde çalışırken, insan içinde çalışmak hem ihtiyaç, hem de onur ve şereftir.

Çalışmayan, hareket etmeyen su kokar, çalışmayan demir pas tutar. Çalışan İzzetle yaşarken, gücü ve imkanı varken çalışmayan  haysiyetini zedeleme yanında sıkıntılı bir hayat onun âkibetlerinden biridir. Bu durumu M.Âkif:

" Kim kazanmazsa bu dünyada bir ekmek parası:

Dostunun yüz karası; düşmanının maskarası!"  diyerek dile getirmiştir.

Allah için, aile fertleri, toplum, vatan ve insanlık için gece gündüz, aşkla, şevkle, yorulmadan aklen, zihnen, bedenen zevkle çalışanlar, üretenler, yaptığınıda en iyi yapmaya çalışanlar...Vatan, millet, insanlık onlarla mutlu, onlarla güven ve huzurludur. Onlarla geleceğe koşarlar.

Diğer tarafta ise çalışmadan yorulanlar, başkalarının birikimini tüketenler, boşu boşuna hayatını geçirip başkalarına yük olanlardır. Boş işleri bırakıp, karanliğa bir mumda onlar yaksa aydınlık günler başlayacaktır.

Helal rızık için çalışmak en önemli farzdır ve ibadettir. "İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır ve çalıştığının karşılığı (dünya ve âhirette) görülecektir." (Necm suresi 39, 40) âyeti bize bu  çalışmanın farzıyetini anlatır.

Fertler için çalışmak ne kadar önemli ise ülkeler içinde idarecilerin öncülüğünde o kadar önemlidir. Çalışmayan devletler, birgün çalışan ülkelere muhtaç duruma düşeceklerdir. Bu da sömürüye açık hale gelmek gibi bir tehlikeyi beraberinde getirecektir.

Ya daha çok çalışıp var olacağız. Ya da imtihanı kaybeden öğrenci misali halimize pişman olup keşke çalışsaydık diye ağıtlar yakacağız.

"Allah’a dayan, sa’ye (çalışmaya) sarıl, hikmete râm ol.

Yol varsa budur, bilmiyorum başka çıkar yol."  Gelecek M.Âkif'in veciz ifadesidendeki ilkeye göre yaşayan fert ve milletlerindir.

"Çalışıp kazananlar Allah'ın sevgilisi (kulları) dir."  (Hadisi Şerif). Allah sevdiğini herşeye sevdirir. Herşeyin kendisini sevdiği bir insan olmak ne büyük bir bahtiyarlıktır.