Toplantıya, büyük yazarın hayatı ve eserleri hakkında paylaşımlar yapılarak başlandı. İnsan denilen varlığın ruh halindeki acımasız, yalnız, gelgitleri bol olan, sürece göre değişkenlik kazanan ve çevresinin bile bihaber olduğu kibirli, korkak yapısı anlatılırken, söylenmeye cesaret edilemeyen gerçekleri bir çırpıda, kafası karışık bir ruh hastası gözünden aktarmasına da değinildi.

Yeraltındaki dünyasını açığa vurmakta zorlananların iç halini çok güzel işleyen yazarın; “İnsan önce kendisi yaşamayı öğrenmeli, ondan sonra başkalarını kınamaya kalkışmalıdır!”, “Medeniyetin insanda duygu çeşitlerini artırmaktan başka işe yaradığı yok.”, “…İnsan sisteme ve soyut çıkara o kadar düşkündür ki gerçeği kasıtlı olarak çarpıtmaya hazırdır. Sırf kendi mantığını haklı çıkarmak için görüneni görmemeye, duyulanı duymamaya hazırdır.” gibi ifadeleri yorumlandı. Okunması kişilere göre durağanlık gösteren eserin, yorumlanmasından sonra ne kadar derin bir yapıt olduğu fark edildi.

Okuma atölyesi öğretmenleri, bir sonraki kitap olarak Ahmet Hamdi Tanpınar’ın, “Mahur Beste” eserinde karar kılarken; okumaya, anlamaya, gelişmeye istek duyan tüm öğretmenleri aralarında görmek istediklerini ifade ettiler.