Halk arasında Verem olarak bilinen Tüberkülozun, bulaşıcı hastalıklardan kaynaklanan ölüm sebepleri arasında Covid-19 hastalığından sonra ikinci sırada yer aldığı vurgulanan paylaşımda; hava yolu ile bulaşan ve başta akciğerler olmak üzere tüm doku ve organları tutabilen tüberkülozun tedavi süresinin ise 6-24 ay arasında değiştiğinin altı çizildi.

Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde yer verilen açıklamada ise tüberkülozun; hastayı, ailesini ve çevresini etkilemesinin yanı sıra uzun tedavi sürecinin yol açtığı tedavi uyumsuzluğu ve yıkıcı maliyetler sebebiyle biyopsikososyal bir hastalık olarak kabul edildiği belirtildi.

HIV virüsü taşıyan ya da diyabetli insanlar gibi bağışıklık sistemi zayıf olan bireylerin yanı sıra tütün kullanan ve özellikle de yetersiz beslenenlerin hasta olma riskinin, diğer bireylere göre çok daha yüksek olduğu biliniyor.

Ateş ve öksürük gibi belirtileri olan hastalığın tedavisinde, erken tanı büyük önem taşıyor. “Veremsiz Bir Türkiye” hedefine ulaşabilmesi için; bebeklere BCG aşısının zamanında yaptırılması, bireysel ve toplumsal hijyen kurallarına uyulması, uzun süreli öksürük ya da tüberküloz hastası ile temas edilmesi durumunda zaman yitirmeden en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmesi, tüberküloz hastası ve temaslılarının, ilaçlarını sağlık personelinin gözetiminde ve düzenli bir şekilde kullanmaları gerekiyor.

İlaçların düzenli kullanılması halinde tedavi edilebilen tüberküloza yönelik tanı ve tedavi hizmetleri, tüm sağlık kuruluşları tarafından ücretsiz olarak sağlanırken tedavide kullanılan tüm ilaçlar, Sağlık Bakanlığı tarafından temin edilerek vatandaşlara ücretsiz olarak ulaştırılıyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile imzalanan protokol çerçevesinde de tedavi ve kontrollerini düzenli olarak yaptıran, ekonomik ve sosyal güçlükler yaşayan tüberküloz hastalarına aylık şartlı nakdi sosyal yardım yapılıyor.