Bizler tarih boyunca her nerede olursa olsun masuma kol kanat germiş ve mazlumun yanında olmuş, şerefli ecdadın şerefli torunlarıyız, hamdolsun! 

Bizden olmadıkları halde, içimizde biz gibi yaşayan devşirme hainlerin çabaları bu güne kadar olduğu gibi bundan sonrada sonuçsuz kalacaktır.

Bizi ne mezhepçilik, nede ırkçılık söylemleriyle bölemediler, bölemeyecekler de!

Doğusuyla, Batısıyla, Güneyiyle, Kuzeyiyle biz ANADOLU’yuz!

Biz Türküz, biz Arabız, biz Kürdüz, biz kardeşiz, biz imanımızla TÜRKİYE’yiz!

Pazartesi günü sabaha karşı 10 ilimizde yaklaşık 13.5 milyon insanımızı bizzat etkileyen ve yakın tarihimizde yıkım gücü olarak eşi benzeri görülmemiş deprem olduğu (Allah bir daha göstermesin) hepimizin malumu.

Aynı gün Konya Valiliğimizin koordinesiyle, felaket bölgesindeki insanılarımızın elzem ihtiyaçlarının karşılanması talep edildi.

Bunun üzerine Akşehir Belediyemizin başlattığı ve başta ATSO, AZO, ATB olmak üzere, diğer STK ve vatandaşlarında destek verdiği kampanyanın ilk gününde toplanan battaniye, bot, mont, ısıtıcı ve gıda türü malzemeler, 7 adet tır ile salı günü deprem bölgesine sevki gerçekleştirildi.

Konya Valimiz ve Büyükşehir Belediye Başkanımızın Hatay iline koordinatör olarak atanmalarından dolayı toplanan tüm yardımlar Hatay’a gönderildi. Kaldırımlarımız; kucağında, elinde, sırtında eşya taşıyanlarla dolup taşarken caddeler arabasının bagajında yardım eşyası getirenlerle doluydu.

Bununla berber mevsim şartlarından ötürü dışarı çıkamayanların verdikleri adreslere gitmek ve çevre mahallelerde toplanan yardımları şehir merkezine taşınmak için gönüllü gençlerin bir araya gelerek AKŞEHİR OFFROAD adıyla 10 araçtan oluşturdukları filoyla yardım kolilerini toplama merkezine taşımaları ayrıca memnuniyet vericiydi.

Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan tarafından 7 günlük yas ilanı ve 3 ay süreyle 10 ilimizi kapsayan olağanüstü hal ilan edilmesi de yerinde bir karar oldu. Devletimiz tüm imkanlarını, AFAD başta olmak üzere askerini, polisini, sağlık personellerini, araç ve gereçleriyle birlikte hava, kara ve deniz güçlerini göçük altındaki vatandaşın canını kurtarmakla birlikte, mal emniyetini korumak adına seferber etti. Tüm bu güçlerimize ilave, gönüllü olarak STK’ların da o bölgeye gitmiş olmaları, resmi ekiplere destek vermeleri milletimizin fedakarca birbirine sahip çıktığının bir göstergesiydi.

Bu seferberlik anlayışıyla 85 milyon insanımızın tek yürek olduğu şu günlerde, öncelik hedef göçük altında kalanların kurtarılması ve sonrasında iaşelerinin, barınacak yer teminlerinin karşılanması adına, millet olarak bir ve beraber hareket etmeliyiz.

Cumhurbaşkanımızın; “Uzmanlar yaşanan deprem için dünyada örneği yok diyorlar, coğrafyamızın ve dünyanın en büyük felaketiyle karşı karşıyayız” demesinden de anlaşılacağı üzere uzun yıllar unutulmayacak, maddi ve manevi bedeli çok ağır olacak, maalesef çok büyük bir felaketi millet olarak hep birlikte yaşıyoruz.

400 kilometrelik bir hat üzerinde meydana gelen depremin 7.7 büyüklüğünde ve yıkım gücünün de 11 olmasından ve aynı yerde benzer güçlerde tekrar deprem olmasından mütevellit, binlerce bina yıkılırken göçük altında kaç insanımızın kaldığını da maalesef tam olarak bilemiyoruz.

Felaket tellallığı yapılacak vakit değil, demagoji yapılacak vakit değil, siyaset yapılacak vakit hiç değil! Ya hayr konuş ya da sus! Ya hayr işle ya da otur oturduğun yerde, kuru kalabalık etme! Vakit birlik olma vakti, Allah rızası için elimizden geleni yaptıktan sonra, vakit dilimizle dua etme vakti.

Rabbim ölenlere rahmet eylesin, yaralılara şifa ve geride kalanlara da güç kuvvet versin. Allah, masumlar hürmetine milletimizin yardımcısı olsun.