25 yıllık öğretmenim, meslek hayatımda birçok hizmet içi eğitim kursuna katıldım ve hiçbirinden de doğru düzgün verim alamadım. Bizim hizmet içi eğitim kurslarında genellikle 50-60 öğretmeni konferans salonu tarzında bir mekana toplarlar, adet yerini bulsun misali kursu veren uzman sıkıcı bir şekilde konularını anlatır, kursiyerler olarak bizlerde yarı uykulu yarı uyanık bir şekilde kursun sona ermesini beklerdik.

Bu hafta “İlk Yardım Eğitim Kursu” adı altında bir kursa katıldım. Bu eğitime tüm öğretmenlerin katılması zorunluymuş. İlk başta tedirgin oldum, bu mübarek Ramazan ayında nerden çıkmıştı bu kurs. Fakat boşa tedirgin olmuşum. Görevli İlk Yardım Öğretmeni Nazan AKÇER hocamız güler yüzüyle bizi karşıladı, 50-60 kişilik kalabalık bir ortamımızda yoktu, kursiyer olarak sadece 7 kişiydik, yazılı ve uygulamalı olarak iki sınavdan en az 85’er puan almamız gerekiyordu. Bilgilendirici, uygulamacı, eğlenceli bir şekilde nasıl başladıysak öylede bitti kursumuz. Kursta hiçbir konuyu anlamama ihtimalimiz olmadı. Nazan hocamız özellikle pratik uygulamaları tüm kursiyerlere teker teker uygulattı. Kursta neler mi öğrendik?

-Kalp masajı ve suni tenefüs nasıl yapılır? (Bu konu benim için çok önemli, çünkü babam kalp hastası ve insan maketi üzerinde kalp masajı uygulaması yaparken babam hiç aklımdan çıkmadı.)

-Şeker komasına girenlere yapılacak ilk yardım nasıl olmalıdır? (Şeker hastası birisi olarak bu konuyu biliyordum zaten.)

-Soluk borusuna kaçan cisim nasıl çıkartılır? (Bu durumla okullarda çok karşılaşabiliyoruz.)

-Epilepsi nöbeti geçiren bir hastaya nasıl yardım edilmelidir. (Bu konuda bildiklerimin pek çoğu yanlışmış maalesef.)

-Kaza anında nasıl yardım edilmesi gerekiyor? (Rahmetli Aydın Menderes, geçirdiği trafik kazası sonrası araçtan çıkarılmaya çalışılırken yanlış ilk yardım uygulaması nedeniyle felçli kalmış.)

-Kazazedeye ilk yardım nasıl yapılır?

-Bilinci kapalı bir kazazedeye neler yapılması gerekiyor?

Ve birçok hayati konuyu sadece sözlü ve görsel olarak değil, arkadaşlarımızın ve mankenler üzerinde uygulamalı olarak yapma imkanı bulduk.

İLK YARDIM NEDEN ÖNEMLİ?

Ülkemizde trafik kazaları sonucu her yıl yaklaşık 7000 kişi olay yerinde ölmekte, 300.000 kişi yaralanmaktadır. Kalıcı yaralanmaların ve ölümlerin büyük bir kısmı, panik ve kargaşanın hakim olduğu ilk dakikalarda ve yanlış nakil sırasında gerçekleşmektedir. Geçen ay yaşadığımız deprem felaketinde 50 bin insanımızı kaybettik.Özellikle bu son deprem bize göstermiştir ki; en çok hayat kurtaran da en çok hayat söndüren de bizzat halkın kendisi olmuştur. Her yıl binlerce kişi ev kazaları nedeniyle yaralanmakta ve sakat kalmaktadır. Acil Servislerine başvuru nedenlerinin 1/3 ‘ü ev kazalarıdır. İlkyardım bilgisi sadece trafik kazaları veya deprem gibi afetlerde değil hayatımızın her anında bize gereklidir. Tüm dünyada ölümlerin en sık nedeni ani kalp hastalıklarına bağlıdır. Bu durumlarda yapılan ilkyardım ile, kişinin hayatta kalma oranı %6 ile %55 arasında değişmektedir.

Âyet-i kerîmede buyrulur:

“…Kim (haksız yere) bir cana kıyarsa bütün insanları öldürmüş gibi olur. Her kim bir canı kurtarırsa bütün insanları kurtarmış gibi olur…” (el-Mâide, 32)

Biz öğretmenlere can kurtarma yöntemlerini öğreten Nazan AKÇER öğretmenime ve kursa ev sahipliği yapan Rehberlik Araştırma Merkezi Müdürü Çoşkun TİN kardeşime, kursa katılan tüm öğretmenlerimiz adına teşekkür ederim.

Kalın sağlıcakla

Görüş ve eleştirileriniz benim için önemli; [email protected]