Akşehir Kitap Okuma Atölyesi üyeleri kitabı yorumlayarak şu ifadelere yer verdi: “Hikaye İstanbul'da Merkez Efendi Mezarlığında mezar taşı ustası Avdo'nun hem işleği hem de evi olan mezarlıkta başlar. Avdo hünerli bir mezar taşı ustasıdır. Öksüz büyümüş, şehir sehir dolaşırken küçük yaşta yolunun düştüğü Mardin'de mezar taşı ustası Joseph ustadan mesleği öğrenmiş, sonrasında hayatın onu savurduğu Haymana Ovası’nda hayatının aşkı Elif'e rastlamış, hapislere düşmüş, ölümü beklerken tekrar hayata katılmak zorunda kalmış ve kendini en rahat hissettiği yere, mezarlığa, dönüp yeni hayatına başlamıştır. Sıradan görünen aslında pek de sıradan olmayan hayatı bir gece Reyhan'ın ona sığınması ile dümen değiştirir.

Burhan Sönmez Taş ve Gölge'de hem bireyin hem de toplumun belleği üzerinden katmam katman açılan bir romanla bizi hem birden fazla mekân, hem de yüzyılları içerisine alan bir tarihle eşsiz bir yolculuğa çıkarıyor. Bu yolculukta Merkez Efendi'den Aziz Pavlus'a, Dersim Harekâtı’ndan Menderes'in uçak kazasına, askeri darbelerden, Deniz Gezmişlerin idamına, Sivas katliamına,  bu ülkenin belleğinde yer etmiş pek çok olayı serpiştirerek adeta tarihin geniş bir panoramasını çiziyor.

Taş ve Gölge yaşam ve ölümün, aşk ve sadakatin, dostluk ve sevginin, fedakârlık ve hakikatin, savaş ve şiddetin, göçün ve sürgünün, katliamların neden olduğu acıların anlatıldığı, bol karakterli de bir roman. Burhan Sönmez akıcı dilini romana eklediği hikâyeler ve masallarla destekleyerek de adeta bir edebiyat şöleni yaşatıyor okura. Şunu samimiyetle söylemek isterim ki kitapta inanın yazdıklarımdan ve anlatmak istediklerimden çok daha fazlası var.

Sonuç olarak hayatlarımız geçmişlerimizden bağımsız değil, ama gelecekte geçmişin insafına bırakılamayacak kadar kıymetli. Aslolan ise geçmişten gelen izlerle yeni bir gelecek inşa edebilmek.

İnsana, yaşama ve ölüme farklı bir gözle baktıran derin bir roman Taş ve Gölge.”