Odanın sosyal medya hesabından paylaşılan uyarı notunda; tüccar, sertifikasız tohum üreticileri ve dağıtıcıların söz konusu eylemleri ile hangi yasal düzenlemeleri ihlal ettikleri ve karşılaşacakları cezaların neler olduğuna dair detaylı bilgiye yer veriliyor. 

Tohum Sanayicileri ve Üreticileri Alt Birliği (TSÜAB) tarafından çiftçilere, buğday tohumu üreticilerine, dağıtıcılara, pazarlamada aracılık eden bayi, kişi ve kuruluşlara yönelik olarak hazırlanan ve kanunlara uymayanlara karşı dikkatli olup bu kanunları bilerek veya bilmeyerek ihlal etmemeleri gerektiğinin altını çizen uyarı notu şöyle:

“Bilindiği üzere, ürün olarak tüm unlu mamullerin temelini oluşturan tohumluk buğday üretimi; 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu ve ilgili Yönetmeliklere göre devlet kontrolü altında, sertifikasyona tabi şekilde yapılan özel bir üretim şeklidir.

Ülkemizdeki buğday tarımında kullanılan tohumlukların üretim ve dağıtımı ile ilgili yasa dışı uygulama; yasal çerçevesinde buğday tohumluğu üreten ve pazarlayan TSOAB üyelerini olumsuz etkilemekte, ürün kalitesi ve verim açısından da ülkemiz adına büyük kayıplara neden olmaktadır.

Buğday tohumluğu üretimi, sertifikasyonu ve pazarlanmasında en önde gelen sorun, piyasada bazı kişiler tarafından eleme yapılmak suretiyle elde edilen mahsulün tohumluk ticaretine konu edilmesi ve haksız destek alınmasıdır.

Eleme yapan kişi ve/veya firmalar kayıt altında olmadıklarından, bunların denetiminde eksiklikler söz konusudur. Bu şekilde elde edilen sözde tohumluklar, çoğu zaman ambalajı ve çeşitli sunumları ile aynı çeşidin sertifikalı tohumluğu gibi satılmaktadır.

Belirtilen nitelikteki kanunsuz hareketlerde bulunanlar hakkında; işlenen bu suçun unsurları da gözetilerek, hak sahipleri tarafından yasal işlemler başlatılacaktır. 5042 sayılı Kanun’un 62 ve 63. maddeleri gereğince hukuk ve ceza davaları açılacak, 5553 sayılı Kanun’un 12. maddesi gereğince idari para cezası kesilecek ve sahtekarlığa konu sözde buğday tohumlarına el konulacaktır.

*Kaçak olarak ürettiği buğday için haksız yere destek alanlar; 5488 sayılı Kanun’un 23. maddesi gereğince de 5 yıl süreyle hiçbir destekleme programından yararlandırılmayacaklardır. İlaveten, Türk Ceza Kanunu’nun 157 ve 158. maddeleri gereğince nitelikli dolandırıcılık suçundan ceza davası açılarak, haklarında 3 yıldan 7 yıla kadar hapis ve elde edilen desteğin 2 katından az olmamak kaydıyla 5 bin güne kadar adlı para cezasının uygulanması talep edilecektir.”