Anma programında bir konuşma yapan ÇYDD Genel Başkanı Prof. Dr. Ayşe Yüksel; “O kendisini “Mustafa Kemal Atatürk’ün Kızı” olarak tanımlardı; Atatürk’ün devrim ve ilkelerini kendisine görev edinmişti. Atatürk’ün bize bıraktığı ilkeleri korumak, sonsuza dek yaşatmak için çalıştı” dedi.
ÇYDD Genel Merkezi tarafından yayımlanan ve şubeler aracılığıyla kamuoyu ile paylaşılan “Bir Toplum Önderi Türkan Saylan” başlıklı anma metninde ise özetle şu ifadelere yer verildi:
“Toplumsal dinamikler, gelişmeler ve değişimler belli dönemlerde, önemli tarihi kişilikleri öne çıkarır. 20. yüzyılın son çeyreğinde ülkemizde yaşanan gelişmeler, Atatürk ilke ve devrimlerinden geriye gidiş ve yaşanan toplumsal bunalımda önemli bir aydın, hekim ve yurtsever olarak Prof. Dr. Türkan Saylan ve ÇYDD, tarih sahnesindeki yerini aldı. Türkan Saylan, 19 yıl boyunca Genel Başkanlık görevini üstlendiği Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile toplumda bir aydınlanma ve çağdaşlaşma ideali yarattı. O’nun ideallerinin ve felsefesinin en belirgin özellikleri nelerdir?
Türkan Saylan, sorumlu bir yurtseverdir. Bu yönünü, yazdığı kitabına da adını verdiği gibi “Cumhuriyet’in bireyi olmak” kavramıyla açıklar. Yurtseverlik, arı sözler ve duygularla olacak iş değildir; eylem gerektirir. Ulusumuzu ve ülkemizi ileri götürmek, geleceğe taşımak için hepimiz borcumuzu, toplumsal sorumluluk ile çalışarak ödemek durumundayız. Bunun için herkes kendi alanında ve kendi olanaklarıyla çok büyük işlere katkıda bulunabilir çünkü yaşamak demek çalışmak demektir.
Türkan Saylan, toplumsal eşitliğe inanmıştır. Ulusun her bireyinin kendini geleceğe taşıyacak yetenek ve becerilerine uygun, nitelikli ve bilimsel eğitim almasını ilk ve en önemli iş olarak görmüştür. Eğitimde fırsat eşitliği sağlanmadan toplumsal barışı ve adaleti sağlamak da mümkün değildir.
Türkan Saylan, çözümün tarafındadır. Karşılaşılan çeşit çeşit sorunlar ve engeller karşısında sorunları dile getirip eylemsiz kalmak ve geri durmak değil, sonuca varmak için bir yerden başlamak ve usanmadan çalışmak gerekir.
Türkan Saylan, barışçıl bir örgütçüdür. İletişiminde hep sakin kalır. Karşısındaki kişiye önemli olduğunu hissettirir, yargılayıp noktayı koymaz ve ortak çözüm üretmeye çalışır. O’ndan farklı düşünenleri asla ötekileştirmez; kazanmaya çalışır ve kucaklar. O, korkuyu değil, üretimi ve umudu örgütler.
Türkan Saylan, demokrasiye ve hukuka sonuna kadar inanmıştır. Ülkesinin ve dünyanın gerçeklerini çok iyi bilir. Çözümü ne olursa olsun kamu düzeni ve hukuk içinde aramıştır. Kamu düzeninin olmadığı yerde karışıklık vardır ve bu durum, daha büyük eşitsizlikler ve hak ihlalleri yaratır. Kamu yönetimi sonuna kadar hukuka uygun, şeffaf ve demokratik olmalıdır.
Türkan Saylan daha hayattayken unutulmaz bir toplum önderi olmayı başaran az sayıda kişiden biridir. Aramızdan ayrılışı ile Anadolu topraklarında sonsuza kadar söylenecek bir halk türküsü gibi ölümsüzleşmiştir.
Türkan Saylan ideallerinin okulu, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği’dir. Bizler, bu okulun öğrencileri olmaya devam edeceğiz. Her zaman ve her koşulda gösterdiği mücadeleci, Atatürkçü ve cesaretli duruşunu örnek alarak eşit, laik ve çağdaş eğitim için çalışacağız. Çağdaş bir gelecek için O’nun izinden ilerleyenlerin yüreğinde, aklında Türkan Saylan hep yaşayacak!”
12. Türkan Saylan Sanat ve Bilim Ödülleri ve 13. Anma Töreni, bugün 19:00-22:00 saatleri arasında, İstanbul Levent’teki İş Sanat Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.