Prof. Dr. Dökmen, konuşmasında Nasreddin Hoca’nın mizahını yalnızca bir güldürü unsuru olarak değil, aynı zamanda bir toplumsal eleştiri ve yaşam felsefesi olarak değerlendirdi. “Nasreddin Hoca, sadece bir karakter değil; onun gölgesi bugün hâlâ bizimle birlikte dolaşıyor,” diyen Dökmen, izleyicilere insan olmanın sorumluluğu ve erdemleri üzerine çarpıcı örnekler sundu.

Söyleşide, kültürümüzde nesilden nesile aktarılan değerlerin, sadece geleneksel öğeler değil aynı zamanda güçlü birer rehber olduğunu vurgulayan Dökmen, sözün ve anlatının toplumlar üzerindeki dönüştürücü gücüne dikkat çekti. Bugün yapay zekânın insan davranışlarını taklit edebildiği bir çağda, duyguların, sezgilerin ve insana özgü değerlerin daha da kıymetli hale geldiğini ifade ederek, teknolojik ilerlemelere karşı insanî duruşun korunması gerektiğini dile getirdi.

Etkinlik boyunca dinleyicilerle samimi bir bağ kuran Prof. Dr. Üstün Dökmen, söyleşinin ardından kitaplarını imzalayarak katılımcılarla hatıra fotoğrafları çektirdi. Söyleşi alanı olan Hıdırlık, bu anlamlı buluşmada adeta bir düşünce ve duygu atmosferine dönüştü.

9D824641 Eaae 4Ff8 942C F4F27E875C10 D1B11Ddb 6053 4710 800C 395120527Dbc