Ele; günlük, güneşlik

Bana parçalı bulutlusun

Ele; çayır, çimen, yeşillik

-ele; düğün, bayramlık-

Bana mı böyle kurşunisin

Keşke; sevgilim olacağına, annem olsaydın İstanbul

Kaç eli olmalı insanın

Kaç gözü, kaç yüreği

Kaç ömrü olur, kaç canı

Seni seven de sevmeyen de deli

Güzelliğin ceremesi ağır olur İstanbul

Hey gidi İstanbul hey

Dört bir yanın camekan

Camekanın içinde camdan

Bir pilli bebek oynar

Dışı güler gibi, içi ağlar

Seni sevmek, ağır cezalık bir davadır

İstanbul.