Müslümanlar geçmişten günümüze, güçleri nispetinde kurban olmasında sakınca bulunmayan küçük veya büyükbaş hayvanları, Kurban bayramlarında Allah için kurban ediyorlar.
Kestikleri kurbanın etlerini üçe bölerek bir kısmını ziyarete gelenlere sofra açarak, bir kısmını kurban kesemeyen ihtiyaç sahiplerine göndererek ve diğer kısmını da, ailenin tasarrufuna bırakıyorlar.
Maalesef son zamanlarda kurban etini dağıtmak ve ikram etmek yerine derin dondurucularda şoklayarak, uzun süre sadece evin et ihtiyacını gidermek maksadıyla, ortak büyükbaş hayvan kesimine yönelen kişilerin sayılarında artış olduğunu gözlemliyoruz.
Kurban kesmenin özünde paylaşmak ve yardımlaşmak olduğu bilinmesine rağmen, bazı kişilerin bu hatalı davranışlarını tekrar gözden geçirmelerini ve bunu adet haline getirmemelerini istirham ediyorum.
Yine son dönemlerde, başka Müslüman coğrafyalarındaki ihtiyaç sahiplerine teslim edilmek şartıyla, makbuz karşılığı ülkemizdeki fiyatlardan daha ucuza bedel ödeyerek, vekalet yoluyla yetkilendirilen vakıf veya dernekler aracılığı ile kurban kesenlerin sayılarının da, hızla arttığına şahit oluyoruz. Bu faaliyetlerin iyi yönleri olduğu gibi, yanlışa meyilli yönleri de bulunmaktadır.
İyi ve güzel olanı, Ümmet bilinciyle dünyanın neresinde olursa olsun Allah adına kesilen kurbanların, farklı coğrafyalardaki ihtiyaç sahiplerine birebir ulaştırılıyor olmasıdır. Aksi halde, şahıs olarak hiç bir kimse bunu gerçekleştiremez.
Muhtemelen o coğrafyalarda yaşayan insanların, kurban eti dışında et yiyemiyor olabileceklerini düşündüğümüzde, ne kadar kıymetli bir hizmet yapıldığı her kesimin taktirine şayan bir faaliyet olduğu aşikardır.
Ayrıca, bu etleri teslim alan kişilerin inanç noktasında unutulmadıklarını, İslam’ın ne yerel ne bölgesel olduğunu tüm dünyayı kapsadığını göstermesi açısından da, çok kıymetli bir çalışma olduğu malumunuzdur.
Fakat tüm bu güzelliklerin yanında, kurban kesmenin geleceğe taşınması ve kendi evinizde de tatlı bir telaşa dönüşmesi açısından, evlerinizde kurban kesilmeye devam edilmelidir.
Peki bu iki güzellik bir arada nasıl olacak derseniz; eğer hanenizde bir kurban kesiyorsanız o tek kurban, mutlaka kendi evinizde yazımın başında belirttiğim tarzda kesilmeli ve paylaşımı da öyle yapılmalı. Başka coğrafyalara gönderilecek kurban bağışı, ikinci ve daha fazlası kurbanlar için olmalıdır.
Bu arada şunu da belirtmek isterim ki, kurbanınızı vekalet vererek bir yerlere gönderip ardından da aylar öncesinden cazip miktarlara yer ayırttığınız tatil beldelerine giderek, kurban bayramı ziyaretleri ve misafir kabulleri yapmak yerine, ‘’kurban bayramı tatili’’ yapmanız hataların en büyüğü olacaktır.
Bayramlar Sıla-i Rahim hükmünde ziyaretlerin yapılması, küslerin ve dargınların bir araya gelmesi, küçüklerin büyüklere saygılarını göstermeleri açısından da fırsat olan, en değerli zamanlardır.
Bu nedenledir ki, hükümetler dini bayramlarımızın izin sürelerini oldukça geniş tutmaktadırlar. Allahualem bu ziyaretler belki Allah indinde, kurban ibadeti kadar kıymetli ve makbul sayılabilecek bir eylemdir.
Dolayısıyla önceliğiniz evinizde kurbanınızı kesmek olmalı, eğer imkânınız el veriyorsa ikinci üçüncü kurbanlarınızı yakın çevremizden başlayarak, faaliyetleri hakkında şüphe duymadığınız dernek ve vakıf yetkilileriyle birebir muhatap olarak, kurban bağışlarınızı yapmalısınız.
Şimdiden Kurban Bayramınızı tebrik ediyor, esenlikler diliyorum.