Akşehir programına, daha önce büyük dedesi olduğunu açıkladığı Seyyit Mahmut Hayrani’nin türbesini ziyaret ederek başlayan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu Akşehir ve şehir dışından gelen vatandaşlar çiçek vererek karşılarken bazı CHP Milletvekilleri ve Belediye Başkanları da kendisine eşlik etti. Türbenin tarihçesi hakkında bilgi alan Kılıçdaroğlu, türbede ve sonrasında da türbenin bahçesinde bulunan ve Yıldırım Bayezid’in tahnit edilen iç organlarının gömülü olduğu tarihi yapıda dua etmesinin ardından Batı Cephesi Karargahı Müzesi’ni ziyaret etti.
Müzenin önünde Kılıçdaroğlu’nu karşılayan kalabalık bir vatandaş topluluğu tarafından; “Akşehir il olsun” ve “Gençliğin umudu Kılıçdaroğlu” sloganları atıldı. Halkı selamlayan CHP Genel Başkanı, daha sonra Nasreddin Hoca türbesini de ziyaret ederek burada da türbeye dair bilgi aldı ve dua etti. Salon programına katılmadan önce kısa süreliğine dinlenmek üzere Tarihi Küçük Ağa Konağı’na geçen Kemal Kılıçdaroğlu, Arasta esnafıyla selamlaştı ve vatandaşlarla çay içerek sohbet etti. Burada da Akşehir’in il olması yönündeki beklentilerin aktarıldığı Kılıçdaroğlu; “İnşallah Akşehir il olacak. Akşehir daha iyi olacak.” dedi.
Genel Başkan’ı konağın kapısında karşılayan işletmeci Ali İhsan Erdoğan; odalara, konağa adını veren Tarık Buğra’nın unutulmaz eseri Küçük Ağa romanının kahramanlarının isimlerini vererek Kurtuluş Savaşı ruhunu yaşatmak istediklerini anlattı. Romanın baş kahramanı olan İstanbullu Hoca’nın Kuvayı Milliye saflarına geçerek verdiği mücadele nedeniyle Atatürk tarafından ödüllendirilmek istendiğini ancak gerek ödülü gerekse kendisine bağlanmak istenen maaşı kabul etmeyen bir yurtsever olduğunu paylaşan Ali İhsan Erdoğan; konakta sergilediği bir tarihi anahtarı da Kılıçdaroğlu’na hediye ederken Akşehir’in il olması yönündeki beklentiyi bir kez daha aktardı. Erdoğan, programa katılmak üzere Akşehir’e gelen ve Küçük Ağa’da konaklayan CHP Milletvekilleri ile ülkenin turizm lokomotifi Antalya’nın Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek ve konuk ettikleri diğer Belediye Başkanlarına da teşekkür etti.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu; dinlenmesinin ardından, Büyük Yörük Türkmen Buluşması’na Onur Konuğu olarak katılmak üzere Zekai Baloğlu Kapalı Spor Salonu’na geçti. Program, Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. Mersin Silifke yöresi halk oyunları gösterisinin ardından açılış konuşmasını, CHP Konya İl Başkanı Bekir Yaman gerçekleştirdi.
Programa Mersin’in Mut ilçesinden katılan kadın çiftçi Ceren Tengiz, belediyeden aldığı teşvik sayesinde gerçekleştirdiği üretim konusunda bilgi verdi. Daha sonra sırasıyla Araştırmacı Yazar Yusuf Yavuz, Dünya Yörük Türkmen Birliği Federasyonu Genel Başkanı Mustafa Kuş, Türk Boyları Konfederasyonu Başkanı Durhasan Koca ve Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek birer konuşma yaptılar. Konuşmacılar Yörük Türkmen geleneklerini paylaşırken Başkan Muhittin Böcek, kendisinin de Yörük olduğunu ve çocukluk yıllarında kıl çadırda kaldığını, hayvan otlattığını ve bir Yörük çocuğu olarak Yörüklere sahip çıkmaya devam edeceğini söyledi.
Programa Onur Konuğu olarak katılan ve son konuşmacı olarak söz alan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşmasına, Baba Ocağı olarak adlandırdığı Akşehir’de bulunmaktan büyük gurur duyduğunu paylaşarak başladı. Kılıçdaroğlu konuşmasında özetle şu ifadelere yer verdi:
“Akşehir’e üçüncü gelişim. Gazi Mustafa Kemal’i düşünün; Samsun’a çıktı, Amasya’ya geldi, Erzurum’a gitti, Sivas Kongresi’ni topladı. Akşehir’e tam 22 kez gelip burada çalıştı. Diğerleri il, Milli Kurtuluş Savaşı’nın asıl karargahı olan Akşehir neden il değil? Bizim kadim kültürümüzün yerleşkesi olan bir yeri neden il yapmayacağız? Yapacağız. Bu işin sağı solu yok, tarihi var. Milli Kurtuluş Savaşımızın kara kutusu Akşehir’dir.
Yörük kültürü, Türkmen kültürü kadim bir kültür. Yörük Türkmen kardeşlerim kültürlerini yaşatmak istiyorlar. Biz de yaylalara giderdik. Genç meşe ağaçlarını kesmek yasaktı. Aşağıda bir pınar vardı, keklikler gelir su içerlerdi. “Keklik niye avlamıyorsunuz?” dediğim zaman “Niye avlayalım?” derlerdi. Doğaya bu kadar saygı vardı. Rahmetli nenemi hatırlıyorum. Sabahın güneşi hangi taşa değerse, gider o taşı öperdi. Önemli günlerde yağlı ekmek yani niyaz ekmeği hazırlanırdı. Niyaz ekmeğini götürür, kurdun kuşun da hatırı vardır diye kayaların üzerine koyardı.
Bize doğruyu öğreten Horasan erenlerini hiç unutmadık. Dilimizi, kültürümüzü, örfümüzü unutmadık. Geçmişte şöyle veya böyle belli yerlerde yer almış olabiliriz ama bugün her birimize ciddi bir sorumluluk düşüyor; asla ve asla insanları ötekileştirmeyelim. Haksızlıklar var biliyorum. Ciddi sorunlar var biliyorum. Devlet dediğiniz kurum liyakat ve adalet üstüne inşa edilir. Her işin bir ehli vardır. O ehil kişi kendisinden sonra o işi yapacakları yetiştirir.
Sizden isteğim; asla moralinizi bozmayın. Sorunlarınızı biliyorum. Göçerlerin hiçbir sosyal güvenlik hakkı yok. Kocadığı zaman ne olacak? Emeklilik hakkı kazanması lazım. Unutmayın ki bu kardeşiniz tamamını yapacak. Kırsalda, yaylada çalışan kadınların ve gençlerin sosyal güvenlik primini devlet ödeyecek. Çocukların da eğitimsiz kalmamaları gerekir. Köyde de olsa yaylada da olsa eğitim almalarını sağlayacağız.
Devleti yönetenler, eğer devleti yönettikleri süre içerisinde zenginleşiyorlarsa artık onlar halkın hakkını ve hukukunu değil kendi mal varlıklarının hakkını ve hukukunu savunurlar. Ahlaki değerleri esas aldığınızda bir siyasetçinin zengin olma şansı yoktur. Birileri zenginleşiyorsa bilin ki kul hakkı yemiştir. Kul hakkı yiyen kimseye oy vermenizi istemem.”
Konuşmasını tamamlaması sonrasında Yörük kıyafeti giydirilen ve üzerine “Kılıçdaroğlu” yazılmış bir kılıç hediye edilen Kemal Kılıçdaroğlu’na Tuzlukçu Belediye Başkanı Nurettin Akbuğa’nın da hediye takdiminin ardından Büyük Yörük Türkmen Buluşması sona erdi.
