Öteki olmak farklı, ötekileştirme farklıdır.
Vücuda her organ farklı bile olsa beyne ve kalbe bağlı olarak bir vahdet içerisindedirler.
Kâinatta da farklı, öteki sayısız varlık olsa da birbirine yardım ve destek içerisinde vahdetle çalışmaktadırlar.
Ötekileştirme, insanı bencillik, kibir ve gurur içerisinde yalnızlaştırmaktadır.
Aile fertleri birbirini ötekileştirirse, aralarında ortak bir birlik kuramazlarsa o aile de huzur olmaz. O aile çöker. Ülkeler, milletler, devletler, insanlık içinde tablo aynıdır.
İnsanları renk, cinsiyet, makam ve mevkisinden dolayı ötekileştirilmemelidir.
Ötekileştirmenin panzehrini İslam'ın hükümlerinde, özellikle kardeşlik anlayışı, cemaatle namaz, cuma ve bayramlar ve evrensel çapta Hacc da görülür. Amaç sosyalleşme ve vahdeti sağlamaktır.
Dünyanın hiçbir felsefe, doktrin ve sisteminde yer almayan, ötekileştirmeye yer bırakmayan bir uyarıyı biz peygamberimizden öğreniyoruz. Peygamberimiz (sav) bir hadis i şeriflerinde: "Hiçbiriniz kendisi için istediğini kardeşi için de istemedikçe, (Hakiki manada) îman etmiş olamaz" buyurarak empati kurmayı, hasbî olmayı, acıları paylaşarak küçültmeyi, sevinçleri paylaşarak büyütmeyi istemektedir.
Kur'an-ı Kerim insanları vahdete, birbirinin hakkını gözetmeye, Peygamberimiz de birbirini sevmeye çağırmaktadır.
Nitekim Kur’an-ı Kerim’de “Onların, Allah’ı bırakıp taptıklarına sövmeyin ki, onlar da haddi aşarak bilgisizce Allah’a sövmesinler” (En‘am, 6/108) diyerek başkasını ötekileştirmemenin bir başka örneğini vermektedir.
Hz Yusuf'un kardeşleri Yusuf aleyhissalamı ötekileştirerek kuyuya atmalarına rağmen Hz Yusuf sonunda şöyle cevap verdi: “Bugün sizi kınayacak, serzenişte bulunacak değilim! Ben hakkımı helâl ettim. Allah da sizi affetsin. Çünkü merhamet edenlerin en merhametlisi O'dur.” (Yusuf suresi 92) buyurmuştur.
Peygamberimiz de kendisine her kötülüğü yapan Mekkelilere aynı ifadeleri söyleyerek gönüllerini fethetti.
Dünyayı yaşanmaz kılan ötekileştirme hastalığına karşı kardeşlik, insana saygı, başkasının
hukukunu gözetme, empati, hasbilik, hayır duygusu, infak ve yaratılanı yaratandan dolayı sevmeye çalışmalıdır. İşte o zaman yaşamak güzeldir.