HÜR-SEN Genel Başkanı Levent Kuruoğlu, TÜİK’in açıkladığı enflasyon rakamlarını eleştirerek, "Aynı senaryoyu her zam döneminde yaşıyoruz. Bu Temmuz ayında da farklı olmadı. ENAG, Haziran enflasyonunu yüzde 3,05; yıllık enflasyonu ise yüzde 68,68 olarak açıkladı. TÜİK’in açıkladığı rakam ise aylık yüzde 1,37; yıllık ise yüzde 35,05. Adeta dejavu yaşıyoruz” ifadelerini kullandı.
TÜİK’in verileri doğrultusunda, memur ve memur emeklileri için belirlenen zam oranı, yüzde 10,07’lik enflasyon farkına eklenen yüzde 5 toplu sözleşme zammıyla birlikte yüzde 15,58 oldu. Ancak Kuruoğlu, bu artışın geçim şartlarına cevap vermediğini savunarak, sendikal yapının da bu süreçte sınıfta kaldığını vurguladı.
Ağustos ayında başlayacak olan toplu sözleşme sürecine dikkat çeken Kuruoğlu, yetkili sendikaların tavrını eleştirerek şu ifadeleri kullandı:
“Sendikacılığın asgari gerekleri bile yerine getirilmeyecek. Yetkili sendika ve yamağı, aynı ağız ve yöntemlerle masaya oturup sonunda timsah gözyaşları dökecekler. Silkinip kendimize gelmenin; hem iktidara hem de arka bahçe sendikacılığına bir ayar vermenin tam zamanıdır.”
Türk-İş’in Haziran 2025 verilerine de değinen Kuruoğlu, ekonomik gerçekliğe dikkat çekti. Açıklanan rakamlara göre, açlık sınırı 26.115 TL, yoksulluk sınırı ise 85.066 TL’ye ulaştı. Kuruoğlu, “Hal böyleyken kitleler, maaş kıyaslamasıyla birbirine düşürülüyor. Oysa asıl olan, pastadan hak ettiğimiz payı talep etmektir” dedi.
Kuruoğlu, son olarak kamu çalışanlarının örgütlenme yapısını eleştirerek, “2 milyon memuru arka bahçesi olan sendikalara üye yapmış iktidarın eli gayet rahattır. Meydanlar boş, tepkiler doğal olarak cılızdır. Böyle devam edemez, etmemelidir” sözleriyle kamu emekçilerine çağrıda bulundu.