Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre 3 saniyede 1 kişinin intihar girişiminde bulunduğu belirtilen ve intihara eğilimli kişilere yönelik olarak yapılması gerekenlerin irdelendiği açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:

“Dünya Sağlık Örgütü’nün verilerine göre; her yıl yaklaşık 1 milyon kişi intihar sonucu hayatını kaybetmekte ve her 3 saniyede 1 kişi intihar girişiminde bulunmaktadır ve gelişmiş ülkelerde ölüm olgularının en önde gelen on nedeninden biri intiharlardır. İntihar girişimleri ise bu oranın 10-20 katı olarak ifade edilmektedir. İnsan hayatını tehdit eden intihar olgusu konusunda farkındalık yaratmak amacıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme günü ilan etmiştir.

Son 10 yılda Türkiye’de yaklaşık 500 bin kişi intihar girişiminde bulunurken 27 bin kişi intihar sonucu hayatını kaybetmiştir. İntihar davranışı için birçok faktör etkilidir. İntihara eğilimli kişilerin erken fark edilmesi amacıyla risk gruplarına yönelik tarama programları geliştirmeli, okullarda psikolojik hizmetler sayıca artmalı ve hizmet kalitesi güçlendirilmelidir. İntihar eğilimli insanların sağlık hizmetlerine ulaşmasını kolaylaştırmalı, bu kişilerin her an başvurabilecekleri psikiyatrik krize müdahale servisleri, telefon ve internet servis hatları oluşturulmalıdır. Yine sağlık kurumlarımızda hizmetleri sunmanın yanında hizmet kalite standartları da yükseltilmelidir.

Son veriler Türkiye’de her 4 intihardan birinde ateşli silah kullanıldığını göstermektedir. Ateşli silahlara kolay ulaşabilme, bunun bir intihar aracı olarak kullanılma riskini artırmaktadır. Bu sebeplerle silah teminini kısıtlayan yasal düzenlemeler, silahların evde bulundurulduğu durumlarda alınması gereken önlemler geliştirilmelidir.

“Bağlantı kurma, iletişim ve önemseme” intiharı önlemenin odak noktalarıdır. İntihar nedeniyle sevdiği birini kaybeden ya da intihar girişiminde bulunmuş kişilerle kurulan destekleyici iletişimler intiharı önleme çabalarının daha ileri götürülmesinde çok önemlidir. Tabi ki bu iletişimler iki yönlü olmalıdır. İntihardan sonra kişinin yas tuttuğu ve kendisinde intihar duyguları olduğu çoğu zamanda bu kişilerin desteğe ihtiyacı vardır.

İntiharla mücadelede “açık iletişim” hayati önem taşımaktadır. Çoğu toplumda intihar sessizlikle örtülür veya kısık tonlarda konuşulur. İntihara karşı savunmasız olan kişilerle etkili iletişime geçmesi için diğer insanların donanımlı hale getirilmesi intiharı önleme stratejilerinin önemli bir parçasıdır. Yüksek riskli olabilecek kişileri tespit etme ve destek olma konusuna toplumun da yeterince önem vermesine ihtiyaç duyulmaktadır. En önemlisi, bizim de konuyu önemsediğimizden emin olmamız gerekir.”