Çocukları Dijital Tehlikelerden Koruma Rehberi; çocukların dijital dünyada sosyal, akademik, psikolojik yönden ve güvenlik açısından karşılaşabilecekleri sorunları ve ebeveynlerin çocuklarını dijital ortamlardaki tehlikelerden koruyabilmeleri için gerekli bilgileri, ailelerle paylaşmayı amaçlıyor.

Son yıllarda “dijital ebeveynlik” kavramının ortaya çıktığı kaydedilen rehberde; “dijital mahremiyet bilincinin” çocuklara nasıl kazandırılabileceği konu edilirken ailelere, çocuklarını internet ortamında yalnız bırakmamaları uyarısında bulunuluyor.

Dijital Ortamdaki Riskli İçerikler

Bakanlığın resmi internet sitesinde yer alan bilgilendirmeye göre; teknolojinin denetimsiz kullanımı, çocukları pek çok tehlike karşısında savunmasız bırakıyor. Çocuklar “yasa dışı içeriklerle, intihar, uyuşturucu kullanımı vb. durumlarla, olumsuz örnek olabilecek karakterlerle, bilinçaltı mesajlarla, çevrim içi istismar ve siber zorbalıklarla, kötü niyetli kişilerle” karşı karşıya kalabiliyorlar.

Dijital araçların kontrolsüz kullanımı; çocuklarda psikolojik rahatsızlıklara, yeme-içme ve obezite problemlerine, uyku bozukluğuna, kas ve iskelet sistemi rahatsızlıklarına, bağımlılığa yol açabiliyor.
Okuldaki akademik başarılarını, sosyal ilişkilerini, gerçek hayatta sağlıklı iletişim kurma becerilerini olumsuz yönde etkiliyor. “Toplumdan kendini soyutlama, yalnızlık hissine kapılma, depresyon, kişilik bozuklukları, gerçek duygulardan uzaklaşma, ahlaki problemler, davranış bozuklukları” da çocukların yaşayabileceği sorunlar arasında yer alıyor.

Ailelere Öneri ve Uyarılar

*Çocuğunuzu internet kullanımında engelleyici ve yasaklayıcı tedbirlerden kaçının; bilinçlendirici, destekleyici tavır takının.

*Çocuğunuzu; dijital ortamda rahatsız edici bir durumla karşılaştığında, tanımadıkları kişilerden rahatsız edici mesaj aldığında onlara cevap vermemesi, bunu sizinle paylaşmaktan çekinmemesi gerektiği konusunda bilgilendirin.

*Çocuğunuzun internette iletişim kurduğu kişileri ve sosyal medyadaki arkadaşlarını tanıyın, hangi sitelere girdiğini takip edin ve bunu gizli yapın.

*Birçok internet sayfası ve sosyal medya platformu rahatsız edici kişileri şikayet etme ve engelleme fırsatı sunmaktadır. Bunun nasıl yapılacağını çocuğunuza mutlaka öğretin.

*Çocukların kullandığı bütün elektronik aletlerde (tablet, telefon, bilgisayar vs.) Güvenli İnternet Hizmeti kapsamında sunulan Çocuk Profili/Aile Profili kullanılabileceğini unutmayın.

*Çocukları, özellikle 3 yaşına kadar ekrana maruz bırakmayın.

Dijital Mahremiyet Bilinci Oluşturmaya Yönelik Öneriler

*Çocuklara bilinmeyen kişilerden alınan e-postaların açılmaması, internette ve sosyal medyada yayımlanan her linke ve reklam olarak çıkan bağlantılara tıklanmaması, bilinmeyen program/dosyaların indirilmemesi, bilinmeyen sitelere kayıt ve üye olunmaması gerektiğini öğretin.

*Profil sayfasında kendisi ile ilgili gereğinden fazla bilgiye, kendisine ve aileye ait resim ve videolara yer vermemesi gerektiğini vurgulayın.

*Bir sosyal ağa katılmak isteyen çocuğunuzun öncelikle sizinle iletişim kurmasını isteyin ve yaş sınırı olup olmadığını kontrol edin.

*Çocuklara kişisel sınırlara sahip olmaları, kişilerin sınırları ve mahremiyeti ihlal eden istekleri karşısında hayır demeleri gerektiğini öğretin.

*Çocuğunuzdan, sosyal ağlarda başkalarına zarar verecek davranışlarda bulunmamalarını ve başkalarının bilgilerinin gizliliğine özen göstermesini öğretin.

Sosyal Medyada Paylaşılmaması Gereken Görseller

Rehberde de vurgulandığı üzere çocukları koruma sorumluluğu, sosyal medyada da devam ediyor. Çocukların görüntüleri ve görsellerinin, kesinlikle herkesin görebileceği şekilde paylaşılmaması, ayrıca kişisel bilgilerin, iletişim bilgilerinin, çocuklara fiziken ya da sosyal medya aracılığıyla ulaşılabilecek bilgilerin sosyal medyadan paylaşılmaması gerekiyor.

Sosyal ağlarda gizlilik ayarlarının mutlaka yapılması, düzenli olarak kontrol edilmesi ve güncellenmesinin önemi belirtilirken, internette yapılan paylaşımların dijital ayak izi oluşturduğu hatırlatılıyor.

Çocukların özel bölgelerinin göründüğü, çıplak oldukları görseller ile tuvalet, banyo yapmak gibi kişiye ait özel fotoğrafları, hasta olduklarına dair fotoğraf ve videolar, onların ağlarken, zor duruma düşmüş anlarını içeren videoların da kesinlikle paylaşılmaması gerektiğinin altı çiziliyor.

Ailelere yönelik rehberde; “Çocukların görselleri paylaşılırken bunun ileride çocuğa ne hissettirebileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Paylaşımın yıllar sonra oluşturabileceği etkileri üzerine düşünmek, başkalarıyla paylaşmanın uygun olmayacağı hassas, olumsuz, komik görünse de ileride küçük düşürücü olabilecek anların paylaşımlarından kaçınmak önemlidir. Fotoğraf paylaşırken sınırlara dikkat edilmelidir. Sürekli, abartılı şekilde, günlük yaşamının her anı fotoğraflanan ve paylaşın bir çocuğun mahremiyet bilinci kazanmakta zorlanabileceği göz önünde bulundurulmalıdır. Sadece kendi çocuğumuzun değil başka çocuklara ait görseller de izin alınmadan ve herkese açık şekilde paylaşılmamalıdır” ifadelerine yer veriliyor.

Dijital Oyunlarda Bağımlılık Riski

Doğru seçilmiş bilgisayar oyunlarının çocuklarda değerlendirme yapma, bilgi işleme, mantıklı düşünme, seçenekleri göz önüne alma, plan yapma, yaratıcılık ve eleştirel düşünme, strateji kullanma gibi birtakım yetenek ve becerileri geliştirdiğinin araştırmalarla ortaya konduğu vurgulanan rehberde, olası olumsuz etkiler ise şöyle aktarılıyor:

“Oyun oynamanın olumsuz etkilerinin en önemlisi, bağımlılık riskidir. Bu nedenle anne babalar çocuklarının sağlığı için oyun oynama sürelerine sınır koymalıdırlar. Oyunların çocukların yaşına, fiziksel ve ruhsal gelişimine uygun olup olmadığı kontrol edilmelidir.

Çocuklarının bilgisayar oyunlarını oynamalarını engellemek yerine bilgisayarı verimli kullanmalarını sağlayacak tedbirler alınmalıdır. Oyun türleri ve hangi oyunların popüler olduğu araştırılmalıdır. Oyunlar, ödül ve ceza aracı olarak kullanılmamalıdır. Aksi halde oyunlar, çocuğun hayatında çok daha fazla önem taşımaya başlayabilir.”