Veteriner Hekim Talat Duman; bir süredir gündemde olan ve daha önce de Yaylabelen ve Çakıllar mahallelerinde ölü olarak yakalanıp kendilerine getirilen örümcekle ilgili bazı abartılı bilgiler olduğunu belirtti. Bu hayvanların morfolojik bakımdan korkunç görünümlü olmalarına rağmen, insan için potansiyel bir tehlike olmadıklarını, sadece ve sadece kışkırtılmaları durumunda insana saldırabildiklerini söyledi.
Hayvanla ilgili bilimsel gerçekleri paylaştığı açıklamasında Duman; ‘’Böğüler, sınıfının beşinci büyük grubunu teşkil ederler. Türkiye’den 6 familyaya ait 15 cins ve 43 tür tespit edilmiştir. Birçok türü gececil olmasına rağmen gündüz de hareketli olan bazı türler günün en sıcak saatlerinde tümüyle aktiftirler. Böğüler saldırgan olmalarına rağmen zehir bezine sahip olmadıklarından dolayı zehirli değildirler. Çoğunlukla böceklerle beslenseler de; kırkayaklar, örümcekler, akrepler gibi omurgasız hayvanlar ve kertenkeleler, kuşlar ve bazı küçük memeliler gibi omurgalı hayvanlar üzerinden de beslenmektedirler. Vücutlarına göre oldukça büyük olan ağzı ile ısırdıklarında et koparabilmekte ve ağzındaki patojenleri bulaştırdığından dolayı; farklı büyüklüklerde irritatif yaralar oluşturmaktadır. Genel olarak diğer örümcekgiller gibi kaçma eğilimi gösterirler, fakat sıkıştırıldıklarında agressif davranışlar sergileyebilirler. Sıçrama özelliğine de sahiptirler. Isırıklarına maruz kalınması durumunda bir sağlık ocağına müracaat edilip uygun yara bakımının yapılması sonrasında bir sorun kalmayacaktır. Böğü ısırığından dolayı literatüre geçen bir ölüm vakası dünyada yoktur.’’dedi.
Tedbir olarak sadece fiziksel mücadele kafi olacaktır:
Talat Duman tedbir olarak; kapı ve pencerelere sinek teli gerilmesini, böğüler genellikle gündüzleri taş ve döküntü altlarında saklandıkları için, apartman çevresinde iri taşlar varsa onların uzaklaştırılmasını, yaprak döküntülerinin düzenli olarak süpürülmesini önerdi. Duman, ‘’Böcek tüketmeleri nedeniyle doğal dengenin korunmasında önemli ve evlerimizi böcek işgalinden koruyan faydalı bir canlı olduğu unutulmamalıdır. Bu nedenle kimyasal mücadele tavsiye edilmemektedir.’’hatırlatmasında bulundu.
