İstanbul Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde yüksek lisans yaparken ve TV programcılığı sırasında edindiği tecrübeleri, tamamlamak üzere olduğu kitapta topladığını belirten Başaran, yeme alışkanlıkları konusunda şu ifadeleri kullandı:

“İştahı açık olanlar, az yeme konusunda çok zorlanıyorlar. “Ne kadar yemek yemeliyiz” sorusu bana sorulduğunda; “Yumruğunuz kadar yiyeceksiniz” diyorum. Çünkü mideniz yumruğunuz kadardır. Bir yemeğe oturduğunuz zaman ne kadar yiyeceğinizden bahsediyorum. 

Bizim psikoloji alanında uyguladığımız bazı terapi şekilleri var. Kitabı okuyan herkes kendisinin psikoterapisti olabilecek. Ben bunu iddia ediyorum. İnsanların kilo alması ve vermesi için önemli motivasyon kaynakları var. Renkler de motivasyon listesinde yer alıyor.

Renklerin Etkisi

Hangi renkler iştah açar, hangi renkler kapatır? Mesela pembe antidepresan bir renktir. Hep kızlara yakıştırılır ama eğer ki iştahınızın kapanmasını istiyorsanız yemeğinizi pembe tabaklarda pembe bir ortamda yapabilirsiniz. Yeşil de iştah kapatır, sağlığın rengidir. Mavi de iştah kapatır. Ama kırmızı iştahı açar. Çünkü adrenalin bir renktir. Kahverengi de iştahı açar. İştahınızın açılmasını istiyorsanız kırmızı, sarı, turuncuya yakın olun. Kapanmasını istiyorsanız pembeye, yeşile ve maviye, birazcık ta mora yakın olun. Mor dengenin rengidir.

Baklava ve kebap gibi kolay kilo aldıracak yiyeceklere karşı, yemek öncesi ve arasında içilecek kahve ile yeme konusunda denge sağlanabilir. Kahvenin tokluk hissi özelliği var. Önünüze baklava verildiğinde mutlaka önce şekersiz bir kahve isteyin. Kahvenizi içtikten sonra 20 dakika o yemeği yememeye çalışın. Çünkü zihne tokluk hissi 20 dakikada gidiyor. Ondan sonra ufak ufak yemeye başlayabilirsiniz.”