Emekli-Sen Akşehir Şube Başkanı Musa Kula tarafından okunan, “Emeklinin Feryadı” başlıklı açıklama şöyle:

“Ülkemize uzun süre verdikleri emekler sonrasında refah bir emeklilik hakkını kazanmış fakat refah bir emeklilik yaşantısından uzak emeklinin feryadıdır bu feryat...

Açlık sınırının 6 bin 300 TL olduğu ülkemizde emeklinin feryadına kulaklarını kapatan iktidara biz emekliler de diyoruz ki: Biz emeklileri yok hükmünde gören, 13 milyon emekliye kulaklarını kapatan iktidarı muhalefet, muhalefeti iktidar yapacak gücümüz var. Artık yeter! Sefalete mahkum ettiğiniz emeklinin feryadını duyun. Ağır zamlar altında inim inim inleyen emekliye bu zulmü reva görmeyin. Sosyal devlet hiçbir emeklisini asgari ücret altında bir maaşa mahkum etmez.

“Vicdansızlık yapmayın. Aç kalan falan yok” diyenlere sesleniyoruz: 2 bin 500 TL maaş alan emekli aç. En düşük emekli aylığı asgari ücret düzeyine yükseltilmeli.

Ağır geçen kış koşullarının da yaşandığı ülkemizde takriben 3 ay sonrası kış ikliminin yaşanacağı gerçeği ve açlık sınırının 6 bin 17,00 TL, yoksulluk sınırının 19 bin 206 TL olduğu ülkemizde insanca bir yaşam için normal bir ev aylık 200 KW elektrik tüketimi yapar ve bu da 400 TL elektrik faturasına tekabül eder. 4 kişilik bir ailenin kış aylarında en az 200 metreküp doğalgaz tükettiğini düşünürsek, bugünkü metreküp fiyatına göre 816 TL doğalgaz; gitti maaşın yarısı...

21. Yüzyılda emekliye mum ışığını, tezek sobasını mı reva görüyorsunuz?

Doktorlarımıza “Giderlerse gitsinler=Emekli ölsün mü oluyor?” Emekli sağlık sorunlarıyla cebelleşirken hastanelerden randevu alamıyor.

Emekli; aktif çalıştığı dönemde devletine vergisini ve SGK, Emekli Sandığı, Bağ-Kur’a katkılarını ödemiş yurttaştır. Emekli maaşlarından sağlık katkı payı alınmamalıdır. Kurban Bayramı’na sayılı günler varken emekli bin 100 TL bayram ikramiyesi ile nasıl kurban kesecek?

Cumhurbaşkanlığı’nın atanmış memurlarından cevap bekliyoruz. Emekli yurttaşın ülkemizi işgal eden Suriyeli’den Afganlı sığınmacılara kadar kendi ülkelerinde hakları yok mudur?

Ecevit’i yediniz. Hep sizden öncekileri suçladınız. 20 yılda emeği, emekçiyi yok ettiniz. Ülkeyi ne hale getirdiniz. Emekliyi dilim karpuza, tane ile meyveye, bardakla ayçiçek yağına muhtaç ettiniz.

Duyun emeklinin feryadını.”