Kitap fuarlarını hakkını vererek yaptıktan sonra ne denebilir ki? Bir ara da şenlikler çoğalmıştı. Çoğu evlere şenlikti bunların. Kitap fuarları ben yaptım oldu, demekle olmaz. Üç dört matbaa yazarı, birkaç afişle iş olmaz. Çoğu yerde bunlar yapılıyor, davet de ediyorlar. Orada meze niyetine kullanacaklar bizleri. Hayır diyoruz.

Son yıllarda kitap fuarı denilince aklıma ilk sırada Edirne Kitap Fuarı, Merzifon Kitap Fuarı, Antalya Kitap Fuarı geliyor. Şimdi onlara Isparta eklendi. Birincisini yapmasına karşın kırk yıllık deneyimle yapılmıştı. Devasa büyüklükte, çok geniş alanda kurulmuştu fuar. Tüm şehir afişlerle donatılmıştı. Otobüsler ücretsiz olarak fuar alanına yolcu taşıyordu. Her yazara bir yardımcı belediye çalışanı verilmişti. Ben öyle şeylere karşıyım. Kimseyi kullanmadık şimdiye dek. Benim mihmandarım eğitimci bir kardeşimdi. Hasan Polat öğretmeni görünce çok teşekkür ettim. Bir şey gerekirse kendisini arayacağımı söyledim. Öyle olmasına karşın her gün uğradı yanıma, bir isteğim olup olmadığını sordu. Beni Isparta Kilim ve Etnografya Müzesi’ne götürdü. Güzel bir geziydi.

Isparta Kitap Fuarı’nı bu konuda deneyimli N.A.P Fuarcılık düzenlemişti. Antalya’yı onlar düzenliyordu, ikisi de kendinden söz ettiren fuarlardı. Kendilerine teşekkürü borç bilirim. Ülkemizin ne kadar ünlenmiş, sevilen, kabul gören yazarları, şairleri davetliydi. Dolu dolu geçen on günlük fuardan herkes memnun, mutluydu.

Isparta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’ı ayrıca kutlamak gerekiyor ki her fırsatta kutladım. Eşiyle birlikte fuardaki konuklarını yalnız bırakmadı. Laf olsun diye, yasak savmak için gelmiyordu. Fuarın bir yanına lokanta hizmeti gören bir bölümü de yaptırmayı unutmamıştı. Ayrılırken de kentin ünlü gülünden ürünler, camdan gül biçimde plaketi kendi elleriyle sundu. Seneye daha güzelini gerçekleştireceğiz, demeyi de ihmal etmedi.

Zaten güzel, özenle düşünülmüş, uygulamalar eksiksiz yapılıyordu. Bundan iyisi can sağlığıydı. Fuara davet edilen yazarlar herkese sesleniyordu. Ayrım yapılmamıştı. Ahmet Şafak, İlker Başbuğ, Kemal İnci, Vural Savaş, Erkan İşeri, Hanefi Avcı, Saygı Öztürk, Nihat Genç, Adnan Özyalçıner, Engin Alan, Ataol Behramoğlu, Ayşe Kulin, Ender Aysever, Hasan Ali Toptaş, İlber Ortaylı, Ergun Poyraz, Sinan Meydan, Kahraman Tazeoğlu, Canan Tan, daha pek çok kişi okurlarıyla buluştu. Canan Tan, belki de en uzun süre imza masasında oturan yazar oldu. Yedi saate yakın imzadan başını alamadı. Eşi Orhan Tan abimle o arada sık sık fuar alanını dolaştık.

Isparta Kitap Fuarı kapanacağı gün çoğu kişide hafif bir ayrılığın sızısı vardı yüreklerde. Çok az fuarda olur bu duygu. Çoğu kez bitsin de gidelim yargısı egemendir kişilerde. Isparta’da böyle olmadı. Fuarı güzelleştiren kuşkusuz başta Belediye Başkanı Yusuf Ziya Günaydın’dı. Belediye Kültür Müdürü İrfan Veli Kayacan, meclis üyeleri, danışmanlar, tüm belediye çalışanlarıydı. Herkes taşın altına elini sokmuş, model alınacak bir fuar ortaya çıkmıştı. Emeği geçenlere bin teşekkür etmek de bizim görevimizdi. Ah bir de üniversiteli gençler gelselerdi, ne güzel olurdu…

Umudumuz gelecek yıla kalsın…