İleri evrelerinde çevre doku ve organlara yayılım gösteren, erken evrelerinde ise genellikle belirti vermediği için teşhisi güç olan Akciğer Kanserine karşı, risk altında olan bireylerin düzenli olarak tarama yaptırmaları gerektiği vurgulanan açıklamada, özetle şu ifadelere yer verildi:
“Akciğer Kanserine en çok sebep olan etken sigara kullanımıdır fakat hayatı boyunca hiç sigara içmemiş kişilerde de akciğer kanseri görülebilir. Bununla birlikte sigara, akciğer kanseri için en büyük risk faktörüdür. Pasif içicilik de akciğer kanseri riskinde artışa neden olur. Akciğer Kanserinin diğer bir nedeni ise asbeste maruz kalınmasıdır. Zararlı etkileri bilinmediği dönemlerde ısı ve ses yalıtımı için yaygın şekilde kullanılan asbestin, şimdilerde sökümü sırasında işçiler zararlı etkilerine maruz kalmaktadır.
Belirtiler, hastalık ilerledikçe görülmeye başlar. Erken evrelerde genellikle hiçbir belirti veya bulgu görülmez. En sık belirtileri; devamlı olan ve giderek daha kötü hale gelen öksürük, kanlı balgam, ses kısıklığı, yutma güçlüğü, iştah kaybı, ani ve hızlı ortaya çıkan kilo kaybı şeklinde sıralanabilir.
Akciğer kanseri taraması genellikle uzun yıllar boyunca yoğun olarak sigara içen ve sağlıklı olan 55 yaş ve üstü kişilere önerilir. Düşük doz bilgisayarlı tomografi ile yıllık akciğer kanseri taraması yaptırılabilir, balgamlı öksürük varsa balgam örneği alınarak laboratuvarda incelenir.
Akciğer Kanseri için cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, immünoterapi gibi farklı tedavi seçenekleri vardır. Bu tedaviler tek başına ya da birkaçının kombinasyonu şeklinde uygulanabilir. Risk grubunda yer alan vatandaşların, düzenli tarama planı için bir sağlık kuruluşuna başvurmaları önerilmektedir.”