Bakan Özer; “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de eğitim camiamızın alışılmadık, zor yollardan geçtiği zamanları birlikte yaşadık. Dünyada dengelerin yeniden sağlanmaya başladığı, bilimin ışığındaki önlemler rehberliğinde yavaş yavaş normal hayata geçişin gerçekleştiği şu günlerde artık ülkemizde de yüz yüze eğitime başlamanın arifesindeyiz” diyerek başladığı konuşmasında, şu ifadelere yer verdi:   

“Eğitim çocukların en temel ihtiyaçlarından birisi. Daha fazla ertelenemeyecek kadar mühim bu sürece dair gereken tüm hazırlıkların yapıldığını, tüm tedbirlerin alındığını sözlerimin başında önemle belirtmek isterim. Bizi bekleyen zor ve kutsal görevde, hepimizin işini kolaylaştırmak için canla başla çalıştığımızı ifade etmeyi görev biliyorum. İçinde bulunduğumuz zor koşullarda, hayat geçmiş normallerine dönene kadar eskisine göre belki iki kat daha dikkatli, iki kat daha sorumluk sahibi olmamız gerekecek.

Bununla beraber, biliyorum ki öğretmenlik kalple seçilen bir meslek. Sizler zaten evlatlarımızın hayatlarına ışık olabilmek için daha en baştan o sorumluluğu severek üstlendiniz. Çocuklarımız sizleri, sizler de çocuklarımızı özlediniz. Dijital eğitimde ne kadar önemli adımlar atmış olursak olalım; uzaktan eğitim, bir sınıf içerisinde öğrencinizin gözünün içine bakarak ders anlatmanın kıymetiyle kıyas edilemez.

“Önümüzdeki hassas geçiş sürecini yönetebilmek için işinize çok yarayacağına inandığımız bir eğitim program hazırladık. Üç gün boyunca sizlere, ‘Salgın Hastalık Sonrası Psikolojik Sağlamlığı Güçlendirmek ve Öğrencilerin Okula Uyumlarını Desteklemek’, ‘Salgın Hastalık Psikoeğitim Programları’ ve ‘Covid-19 Salgın Sürecinde Önleyici Tedbirlerin Alınması’ konularında bilgiler verilecek. Bundan sonraki süreçte desteğinizi ve iş birliğinizi esirgemeyeceğinize ve çocuklarımızın parlak bir geleceğe ulaşmaları için üstün bir çaba sergileyeceğinize olan inancım tam. Hepinize en içten başarı dileklerimi sunuyorum.”