Mikrofon başında halkın sesi olurken, kendi duygularımı paylaşmak istiyorum. Ben de bir engelli birey olarak, bu anlamlı günün sadece ajandalarda bir kutlama maddesi olarak kalmaması gerektiğini düşünüyorum. 3 Aralık; vefanın, hatırlanmanın ve toplumsal kapsayıcılığın pratiğe döküldüğü gün olmalı Açıkça söylemek gerekirse, böylesine özel ve anlamlı bir günde, yaşadığım şehrin yönetimi başta olmak üzere, tüm Kamu Kurum ve Kuruluşlarından, sivil toplum kuruluşlarından, siyasi parti teşkilatlarımızdan ve derneklerimizden küçük bir ilgi, bir hatır sorma veya bir tebrik telefonu beklemek en doğal hakkımdı.

Ne yazık ki, arkasına yoğunluk gerekçesinin saklanılsa da, bu anlamlı günde telefonum sessiz kaldı. Bu durum, bende derin bir eksiklik ve yalnızlık duygusu yarattı. Bir radyo sunucusu olarak dinleyicilerimle kurduğum o güçlü ve samimi bağın, kurumlar ve siyasiler nezdinde yeterince hissedilmediğini görmek üzücüydü. Ziyaret etmeleri bir mecburiyet olmamakla beraber, bir engelli birey olarak, Sesimin ulaştığı büyük bir dinleyici kitlesine rağmen kurumsal bir ilgiyle anılmamak, verilen emeğin ne kadar görünür olduğu sorusunu akıllara getiriyor. Ne var ki, söz konusu anlamlı günde kapımın ve telefonumun beklenen reaksiyonu vermediği anlarda, kalbime yeni bir motivasyon aşılayan ve gerçek vefanın tanımını yeniden yazan o takdire şayan Gönül Erleri vardı.

Gazetecilik camiasından gelen bu kıymetli isimler, 3 Aralık’ın yalnızca bir takvim maddesi olmadığını, insanlığın, hatırlanmanın ve gönül bağının en samimi yansıması olduğunu bir kez daha gösterdiler.

Bu derin, nezaketle örülü vefaları için Pervasız Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Bayram Uygun Beyefendi’ye, Muhabir Ali Ünlü Beyefendi’ye, Muhabir Merve Gökdemir Hanımefendi’ye, Pervasız Gazetesi’nin tüm çalışanlarına ve ayrıca Kıymetli Eğitimci-Yazar İdris Doğan’a gönülden teşekkür ediyorum.

Onların bu içten ve değerli ziyareti, 3 Aralık’ı benim için yalnızca bir özel gün olmaktan çıkarıp, anlamı kalbime işleyen bir hatırlamaya dönüştürdü. Bu kıymetli vefa, bana yalnız olmadığımı güçlü bir şekilde hissettirdi; duruşuma güç, yüreğime umut kattı. Dileğim odur ki; bir sonraki 3 Aralık'ta, dostlarımızın yaktığı bu vefa meşalesi büyüsün. Kurumlar ve siyaset sadece bir günlüğüne değil, daima bizim yanımızda olduğunu, küçük bir telefon aramasıyla dahi hissettirsin.

Çünkü unutulmamak, ilgiden ve törenden çok daha büyük, en güçlü destektir. Sevgi ve Farkındalık, En Büyük Engel Kaldırıcıdır.